Hırsızlıktan gaye,dengesiz toplumlarda dengeyi ve istikrarı sağlamak için bazı şahıslarda fazlaca biriken sermayeyi, kurnazca onlardan alarak fakirlere, yoksullara dağıtmak olunca övülen bir iş meydana gelir.
Bu kitabı okuma nedenim tamamıyla yazardı. Bir süre Peyami Safa'nın eserlerini ve hayatını inceledim. Kült olmuş romanları başta olmak üzere 4 veya 5 romanını okudum. Sonra server Bedi lakabıyla yazdığı polisihe hikayeleri öğrendim. Ve şansıma okul kütüphanesinde denk geldim. Aslında polisiye açısından mükemmel bir kitap diyemem. Ama o dönemi göz önünde bulundurarak bu türün ilk yerli örnekleri olarak bence çok başarılı sayılır. Öncelikle şunu söylemeliyim ki kitabı okurken sürekli ufak bir merak oluşuyor. Ama aşırı tahmin edilemez şeyler de olduğunu söyleyemem. Ama yerli polisiyemiz için mükemmel bir başlangıç örneği.
Peyami Safa ve Server Bedi sevenlere öneririm
Sevgiler
M.S.A.
Cingöz Recai en büyük düşmanı olan polis hafiyesi Mehmet Rıza'yı tuzağa düşürür ve onu bir eve hapseder. Mehmet Rıza bu evde hapisken de Cingöz kendine bir düğün yapar ve düğün akşamı kayınvalidesinin evini soyar.
Zaman geçip de Mehmet Rıza Cingöz'ün evindeki hapis hayatından kurtulunca hemen karakola gidip teçhizat kurar ve Cingöz'ün bıraktığı izlerin peşine düşer. Bu görevinde muvavvaf olur fakat ardından çok büyük bir tuzağa düşer.
Kitap oldukça hareketliydi, aksiyon doluydu, nabız hiç düşmedi. Kurgu çok güzel planlanmıştı. Recai'nin birbiri içine geçen serüvenlerini okurken zaman su gibi aktı gitti. Hiç sıkılmadım ve çok eğlendim, oldukça komik sahneleri vardı ve birçok olay anlatılmıştı. Serinin okunmazsa olmaz kitaplarından biriydi.
Not: Bu kitabın bir kısmında Cingöz'le eşinin tanışması da anlatılmıştı.
Okumanızı tavsiye eder, okumayı düşünen herkese keyifli okumalar dilerim.
Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden Peyami Safa polisiye türünün en güzel örneğini sunuyor bizlere. Sherlock Holmes'tan esinlenen yazar sentezleme işini çok iyi yapmış. Polisiye merakı canlı tutan, gerilimi zirveye taşıyan bir türdür. Beklenmedik olaylar yaşanır. Okuyucu şaşırır. Bunu etkili biçimde romana yansıtmıştır. Kendi kültürümüzle bunu sentezleyebilen Peyami Safa bu türün en güzel örneklerinden birini bize vermiştir. İlk olması sebebiyle bazı kusur ve eksiklikler de yok değil.
Cingöz Recai zeki, kurnaz ve tam bir profesyonel hırsız. Mehmet Rıza ise mesleğini Cingöz Recai'yi yakalama üzerine kurmuş bir polis. Tam bir kovalamaca sahnesi izler gibi izliyorsunuz. Cingöz lakabının da nereden geldiğini de kitabı okuyunca anlıyorsunuz. Ben son bölüme kadar şaşkınlığımı gizleyemedim. Beklenmedik olayları öylesine güzel yedirmiş ki romanına kafanızda soru işareti kalmıyor.
En çok sevdiğim üç bölüm sepet hazırlama, vapurla kaçış, kılık değiştirme. Kitap okurken sıkılanlar, akıcı kitap isteyenler, merak edenler muhakkak alın, okuyun. Okuma alışkanlığı kazanmak için birebir.