Dili sade, sürükleyici harika bir kitap okudum. İlk sayfasından cümlelerin altını çizdirdi bana. Yazar, müthiş bir eser yazmış. Kitabın konusu da güzel. Güzel ama her satırda hoşuma gitmeyen kadına haksızlık, sevgiye haksızlık, aşka haksızlık bir konu. Günümüz itibariyle de hala devam edegelen bir zulüm var kadınlara karşı. Kadınların hayatı, yaşamı, güzelliği, ömrü ellerinden alınıyor . Bu da kadının elindedir diyorum bazen ama , ne yazık ki kadın anlamak istemiyor. Nasil mi?
Nilay, Burak'ın nasıl aldatıcı, nasıl aşka, sevgiye düşman bir sapkınlığa sahip olduğunu ilk tanışmada öğrendiği halde , zararın neresinden dönsek kârdır, demeyip yola Burak'la devam etmesi yaşamı, hayatı içler acısı oluyor. Günler ona haram olmasına rağmen yine Burak'ın hilelerine , oyunlarına kanıyor. Her onun, tuzaklı konuşmasına inandığında ciddi manada sınır oldum. Yeter , dedirtti bana. Sonunda ,Nilay hakketti, dedim. Çünkü dönebilirdi. Vazgeçebilirdi. Yanlış anlaşılmasın; çok üzülüyorum. Yazarın burda yansıtmak istediği mesaj : Erkeklerin oyunlarına gelmeyin. Akıllısınız, her şeyin farkındasınız sevgiye saygısı olmayanı red edin. Zor olsa da ; ömrünüz çürüyeceğine, boşuna heba olacağına geçici bir zaman acı çekin daha iyi. Nilay ile Burak aşk mi yaşadı , bence değil?
Esin ve Selçuk çok sevdiler. Lâkin ne olduysa Selçuk gözü dönmüş canavar oldu? Neden? #cinnetkafesin 'de. Esin kim?
Nilay ile Esin arasında nasıl bir ilişki var?
Bu hikâyede öyle güzel bir paylaşım var ki bunu kitabın sonuna geldiğinizde fark edersiniz