Bir adam oğlunu muallime verip "Eti, derisi senin kemiği benim, bu oğlanı terbiye et," der. Bir gün görür ki hoca çocuğun dudaklarını ağzını almış, bacaklarını da boynuna sarmış, çocukla birlikte olmaktadır. Bu hali gören baba, "Ne yapıyorsun?" diye sorar. O da "Eti senin kemiği benim demiştin; etini yiyorum, derisini de giyiyorum," der. Bir başka hocaya livata yapıp yapmadığı sorulduğunda, o da ilim için yaptığını söyler.
Sayfa 79 - Kuru, "A sixteenth century scholar", s. 88Kitabı okudu