Anadilimiz dediğimiz bir şey var ama bu aslında baba dili. Bunun edebiyattaki en çarpıcı yansıması erkekler yazdığı zaman buna "edebiyat" denirken, kadınlar yazdığı zaman "kadın edebiyatı" denmesi.
O zaman şöyle de düşünebiliriz: Demek ki kadınlar, anadilimiz dediğimiz baba dilinin terkibine, bilerek ya da bilmeyerek öyle gizli bir şeyler katıyorlar ki, o dil erkeklerin dilinden farklı bir dil oluyor. Ve o dille ifade edilen içerik de farklı bir içerik oluyor
Kendisini aile olarak tanımlayan bir grup içerisinde zorlamak, aşağılamak, güç göstermek, cezalandırmak, öfke ve gerginlik boşaltmak amacıyla bir bireyden diğerine yöneltilen her türlü şiddet davranışı olarak tanımlanmaktadır. Müdahale edilmediğinde, büyük oranda yineleyen bir davranıştır ve ilişki sürdükçe tırmanış gösterir. Kuşaktan kuşağa geçer ve yalnızca şiddet gören kişiyi değil, aynı zamanda şiddete tanık olan kişilerin psikolojik durumlarını, özellikle çocukların psikososyal gelişimini etkiler.