Merhaba arkadaşlar, yine ben perperik, medoş, medine… savaşı yaratan insanların insanlara yaptıklarını anlatan, fırat suyu kan akıyor, baksana ile başlayan ve dört ciltten oluşan bir ada hikayesi, çıplak deniz çıplak ada ile mutlu sonlarla ‘sonunda’ bitti… sonunda dediğime bakmayın ve lütfen yanlış anlamayın beni, çok şükür seri bitti anlamında değil; çok şükür roman onca acıyı dayanılmaz bir ızdırapla çeken insanların mutluluğuyla bitti demek istiyorum.. ilk iki cildi mola vererek aralarına başka kitapları da ekleyerek okumuştum... öyle okuduğuma o kadar pişman oldum ki… çünkü üçüncü cildini elime aldığımda kahramanları ve olayları unuttuğumu sandım… ama sayfaları teker teker çevirmeye başladığımda hepsini sanki dün okumuşum gibi, hatta onlarla birlikte olayları yaşamışım gibi hatırladım… ve bundan eminim, aklım yitene kadar da yüreğimden hiç çıkmazlar… üstadımız yaşar kemal sarıkamışta, allahuekber dağlarında, çanakkalede, geliboluda yaşanan savaşların acısını öyle bi dille anlatmış ki, okuyan insanın yüreği cidden dayanamaz... BİR ADA HİKAYESİ; mübadele sonucu ateşin içinden kan revan içinde sürgün edilen göçmenlerin, toprağını terk etmek zorunda kalan, yıkılıp düşen ama sonra yine dirilip ayağa kalkan, kapkaranlık bir cehennemden tesadüfen aydınlığın ortasında; cennet adasında karşılaşıp dostluğun, kardeşliğin ve birlikteliğin ne demek olduğunu bize gösteren insanların yaşadıklarıdır... okunması gereken eserlerden biridir bu seri... mutlaka okuyun... sevgilerimle iyi akşamlar...