Çirkinliğin Kültürel Tarihi kitaplarını, Çirkinliğin Kültürel Tarihi sözleri ve alıntılarını, Çirkinliğin Kültürel Tarihi yazarlarını, Çirkinliğin Kültürel Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Augustinus ise tam tersine ilahi çeşitliliği takdir etmiş, "insanların bütünü görememelerinin nedeni parçaların çirkinliğinden rahatsız olmalarıdır," diyerek "bütünü oluşturan parçaların bağlamını, yani bütünle ilişkisini " anlamak gerektiğini savunmuştu.
Aristoteles, ailelerin fiziksel biçim bozuklukları olan çocukları büyütmesini engelleyecek bir yasa çıkarılmasını teklif etmişti. Sparta'daki yasalarsa aileleri biçim bozukluğu olan bebeklerini terk etmeye mecbur bırakıyordu. Bebekleri öldürmeyi öngören bu gibi uygulamalar muhtemelen efsanelerde anlatıldığı kadar yaygın değildi, üstelik bazı kültürel uygulamalar daha kucaklayıcıydı.
İnsanın hayvansılığı tarih boyunca bir tehdit olarak algılandı çünkü doğa ve kültürün, insanı idealleştirilmiş halinden uzaklaştırarak veya başka şekillerde biçimsizleştirerek "çirkin" bir yaratığa dönüştürebileceği düşünüldü.
Filozof Kathleen Marie Higgins, "güzelliğin yarattığı toz bulutu olağanüstü ihtişamıyla kötülükle kol kola gezerken ve günümüzde güzel süslerle bezenmiş giysiler ve mücevherler gençleri cinayete sevk ederken... güzelliği masum göremeyiz" diyor.
Filozofları meşgul edip öfkelendiren, insanlık hâliyle ve içinde yaşayıp etkileşimde bulunduğumuz dünyayla ilgili sorunları çetrefilleştiren çirkinlik, uzun zamandır estetiğe ve zevklere meydan okuyor.
Montaigne denemelerinden bahsederken bir defasında "farklı öğelerden gelişigüzel derlenmiş, hiçbir sırası, oranı, düzeni olmayan şekli şemaili belirsiz canavarsı bir bütün" demiştir.
Jim Crow yasalarının geçerli olduğu güney eyaletlerinde "gözlerini dikerek pervasızca bakmak" suç sayılıyordu.
Matt lngram adında siyahi bir
çiftçi 1951 'de bile, beyaz bir kadına yirmi metre uzaktan baktığı için tutuklanabiliyordu.
Çirkinliği ölçmeyi başaramayan Umberto Eco şunları söyler:
"Güzellik kimi açılardan sıkıcıdır. Güzellik mefhumu çağdan çağa değişse de güzel nesneler her zaman belirli kurallara uymak zorundadır... Çirkinlik tahmin edilebilir değildir ve barındırdığı olasılıkların sonu yoktur. Güzellik ölçülebilir. Çirkinlikse tanrı gibi, sonsuzdur."
Bedenin en çirkin yeri / Neresi?
Bedenin en çirkin yeri / Neresi?
Kimileri burnun diyor / Kimileri ayakların
Oysa bence en çirkini zihnin...
Frank Zarra (1968)
Çirkinliği ölçmeyi başaramayan Umberto Eco şunlan söyler:
Güzellik kimi açılardan sıkıcıdır.
Güzellik mefhumu çağdan çağa değişse de güzel nesneler her zaman belirli kurallara uymak zorundadır ...
Çirkinlik tahmin edilebilir değildir ve barındırdığı olasılıklann sonu yoktur.
Güzellik ölçülebilir. Çirkinlikse tanrı gibi, sonsuzdur.
Filozof Kathleen Marie Higgins, "güzelliğin yarattığı toz bulutu olağanüstü ihtişamıyla kötülükle kol kola gezerken ve günümüzde güzel süslerle bezenmiş giysiler ve mücevherler gençleri cinayete sevk ederken ... güzelliği masum göremeyiz" diyor.
Evet demek; ölüme, kesilip parçalanmaya ya da [Witkin'in] tuhaflıklar şöleninin olmazsa olmazlarından bir başkasına... kendinizi şiddetle yabancı hissettiğiniz, hatta karşısında dehşete düştüğünüz şeylere sunulmuş bir hürmet... uçlara götürülmüş bir çeşit radikal çokkültürlülük gibi...