Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Muazzez İlmiye Çığ Kitabı

Çivi Çiviyi Söker

Serhat Öztürk

Çivi Çiviyi Söker Gönderileri

Çivi Çiviyi Söker kitaplarını, Çivi Çiviyi Söker sözleri ve alıntılarını, Çivi Çiviyi Söker yazarlarını, Çivi Çiviyi Söker yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nasıl işlerine gelirse işte!
Bakın 80 seneden beri hala terbiye edilmemiş beyinler ...Üçüncü nesil oldu hala 1.500 yıl öncesine gidiyor adam. Bugünün bütün nimetlerinden yararlanıyor ama kafa 1.500 yıl öncede. Olacak şey mi bu? Beni söyletme daha çok.
Sayfa 164Kitabı okudu
Reklam
Hala cahiliz biz. Okumak bilgi için değil ki, okumak bir cila.
Sayfa 152Kitabı okudu
Olur!
- ]aponya'yla ilgili izlenimleriniz nedir? - Ben gördüğüm zaman çok değişmişti Japonya. Eşim 1960'ta gittiğinde herkes kimonoluymuş, dışarıda da öyle geziyorlarmış. O zaman eşim, sizin insanlarınız çok yakında değişir. Batılılar gibi giyinmeye başlarsınız, demiş. Biz katiyen öyle olmayız, demişler. Ama biz gittiğimizde hala kimono kullanan sadece yaşlılardı. Gençler normal pantolon, blue jean vs. giyiyorlardı. Tabii çok uygar buldum oraları. Ben kendimize bakıyorum, üzülüyorum. İnsan söylemek bile istemiyor, ama niçin biz etraftan ders almadık. Bugün de hala ders almış değiliz. Ankara'ya gittim, otelden yeni yapılmış sokaklara bakıyorum, hepsi daracık, kargacık burgacık. Yahu bu kadar cehalet olmaz ki.
Sayfa 152Kitabı okudu
Kim ister ki?!
Gazeteciler bana kendinizi kaç yaşında hissediyorsunuz, diye sordu. 20 dedim. Peki 20 yaşında olmak ister misiniz, dediler. Yok, istemem, dedim. Tekrar o yolu geçmek istemiyorum, şimdi bu halimle kalayım, başka bir şey istemiyorum.
Sayfa 139Kitabı okudu
Galiba
Canım neyi ne zaman istiyorsa, onu o zaman yaparım. Mesela tam yazı yazarken birisi kalk falan yere gidelim derse ve canım istiyorsa, hemen kalkar giderim. Galiba hayatımı sınırlandırmamam, hayatımı kolaylaştırıyor.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Gel de anlat işte Muazzezciğim
- Sizin kitabınızı okuyunca şu açıkça ortaya çıkıyor: Kutsal kitaplar, kendilerinden önce yaşamış insanların yarattıkları ya da taşıdıkları hikayeleri kendilerince dönüştürerek kullanıyorlar. Hal böyleyse zaman içinde bu kitapların da dönüşmesi çok normal. Onu bir dokunulmazlık zırhı içinde tutmaya, tabu haline getirmeye çalışmak?.. Tabii canım. İşte biliyorsun Kuran'ı tercüme ettirmemişler. Araplar, Kuran'a o kadar önem vermiyor aslında. Bizimkiler el üstünde tutuyor. Arabistan' da insanlar. Kuran'ı başlarının altına koyup yatıyorlar yahu. Ben Şam' da gördüm, başlarının altına yastık yapmış uyuyorlardı. Yani Kuran'a öyle aman aman bir değer verdikleri yok. Tamamıyla kapalı bir alan içine sıkıştırmışlar. Bizim Türkler'e de Kuran çevrilemez, demişler.
Sayfa 119Kitabı okudu
Teknoloji değişiyor ama insan karakteri değişmiyor. Benim kardeşim hep bunun üzerinde durur. Hiçbir değişim yok insan karakterinde, der. Barış şarkıları söylemişler, fakat savaşmışlar da. Aile durumu ortada ...
Sayfa 116Kitabı okudu
Tabii canım, sen de Allahını seversen. Hiçbirisi değil. Artık hiç inanmıyorum. Hiçbir şeye. Ne derlerse desinler.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
- Bizde müzecilik çok geç başlamış. Alem giderken Mersin' e biz gideriz tersine misali. Almanya'da, İngiltere'de 11. yüzyılda üniversiteler açılmış. Biz de ancak 19. yüzyılda açılıyor.
Açık sözlülükte Şevket Rado gibi ol!
O kadar kızıyorum ki bu gazetecilere, şimdi her dedikoduyu yazıyorlar. O zaman Şevket Rado, Hayat dergisini çıkartıyordu. Bir gün konuşurken, Şevket Bey bizde çok ilginç konular var, isterseniz bunlardan bazılarını sizin dergiye yazalım, dedim. Aman Muazzez Hanım kim okuyacak onları, dedi. Okuyan bulunur, dedim. Ona bakarsan benim karımın da yazacak ne çok konusu var, dedi. Karısı Roma Hukuku okutuyordu o zaman. Bizim halkın seviyesine inmemiz lazım, dedi. Bana göre gazetelerin halkı biraz yükseltmesi gerekir, dedim. Bize tiraj lazım Muazzez Hanım, tiraj !, dedi.
- Bizim dilimizle karşılaştırma yapma imkanı var, ondan. Ama tabii dilci olmak lazım. Yani dilin esasını öğrenmek gerekiyor. O yüzden diyorum ki, mesela Ankara'ya bir yabancı getirtip, hevesli olanlara Sümerceyi adamakıllı öğretmek lazım. Burslar verip o çocukları dışarı göndermek lazım. Atatürk o zaman, o yokluklar içinde yapmış, biz bugün yapamıyoruz. Deli olacağım. Elimizde olanı kullanmayı bilmiyoruz. Ne olacak bu ?
Kızları Yülmen ve Esin
Hayat tuhaf işte. Bakıyorum, kızlar güzel kızlardı, çok da çalışkan ve fedakarlardı, ama şansları olmadı. Olmayınca olmuyor. Eh, sağlık olsun.
106 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.