Paleografi adını verdiğimiz, işaretlerin farklı dönemlerde geçirdikleri değişimleri inceleyen bilim dalının ilk çalışmalarını başlatan da, yine Hincks oldu.
Yazı, en genel tarifiyle, ağızdan çıkan seslerin, dolayısıyla sözcüklerin, kulak ya da jest yardımı olmaksızın, gözle görülebilen, bazen de dokunulabilen işaretler halinde biçimlendirilerek kaydedilmesini sağlayan araçtır.
Hititler'in Anadolu'ya yaklaşık M.Ö. 2. bin başlarında göç yoluyla gelerek, Kızılırmak kavsi içine yerleşmiş oldukları, halen geçerliliğini koruyan görüştür.
Sümer hece sistemini benimseyen Akkadlar, kendi dillerine uygun yeni hece değerleri de yaratarak,"çok seslilik" (polyphonie) ve "çok işaretlilik" (polysemie) sistemlerini geliştirdiler.
Çivi yazısı,yaklaşık M.Ö. 2700 yıllarında,gerek biçimsel ve gerekse içerik gelişimini geniş ölçüde tamamladıktan sonra,ilk olarak, hece işaretleri, determinatifler ve lologramlarla yazılan, tam ve gerçek anlamda bir yazı sistemi oluştu.