Doğum Öncesinden Ergenlik Sonuna...

Çocuk Psikolojisi

Haluk Yavuzer

En Eski Çocuk Psikolojisi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Çocuk Psikolojisi sözleri ve alıntılarını, en eski Çocuk Psikolojisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Anne babalar, çocuklarının bağımsızlık uğruna giriştikleri çabaları destekledikleri ve zor durumlarda onlara yardımcı oldukları takdirde, çocuklarda bağımsızlık duygusunun kolayca geliştiği görülür. Hor gören, cezalandıran ya da hem sevip hem de soğuk davranan anne ve babaların çocukları bağımlı bir kişilik yapısına sahip olmaktadırlar.
çocuğun sağlam bir kişilik yapısına sahip olması için
Dengeli, duygusal ve toplumsal etkileşimin güçlü olduğu aile ortamında, yeterli güven, sevgi ve sevecenlik içinde büyüyen çocuklar, gelişimleri için gerekli deneyimleri elde edebilirler. Bu tür aile ortamlarında, aile üyelerinin kendilerine düşen sorumlulukların bilincinde olması ve çocuğa bağımsızlık yolunda yeterli olanakları hazırlaması, çocuğun sağlam bir kişilik yapısına sahip olmasını sağlar.
Reklam
Ailenin gerek çocuğun eğitimine, gerekse duygusal ve toplumsal gelişimine olan katkısı, farklı aile üyeleriyle çocuk arasındaki ilişkilerden kaynaklanmaktadır. Bu ilişkiler, başta aile üyelerinin çocuklarına karşı takındıkları tavır ve davranış biçimleri olmak üzere, ailedeki tüm yaşam biçiminin etkisi altındadır. Örneğin, ilgi ve faaliyetlerini çocuklarına yöneltmeleri gerektiğine inanan ve bunu gerçekleştirmeye özen gösteren anne ve babaların bulunduğu ailelerde çocuk, ailenin en önemli bireyi olarak yetiştirilir. Bunun tam tersine, çocuklarını sadece gören, ancak onları dinlemeyen bazı ailelerde, ailenin en önemli bireyleri erişkinlerdir. Bu tür ailelerde, çocuklara verilen görev ve roller ikinci derecededir.
Ülkemizdeki çoğu ergenin ruhsal durumu böyle sanki
Bir kız ergen, içinde bulunduğu ruhsal durumu şu sözlerle dile getiriyordu: "Hep boşluk! Havada yürüyorum. Duymuyorum, düşünmüyorum, düşünmek istemiyorum. Uyumak istiyorum. Unutmak istiyorum. Her şeye yeniden başlayabilmek istiyorum. Sevmek istiyor muyum, bilmiyorum. Korkuyorum. Ne istediğimi bilmiyorum. Şu yazdıklarımın hepsi de saçmalık belki, biliyorum! Gülemiyorum. Kafam bomboş Boş bakıyor, boş dinliyorum. Hiçbir şeyden zevk alamıyorum Kötüyüm. Kronik hastalar gibiyim. Dilim dolaşıyor. Konuşmak yetmiyor, başladım mı hiç susmamak, ağlamak istiyorum. Hiçbir zaman tam ağlayamıyorum. Ancak biri bana sarılsa, dokunsa, başımı, sırtımı okşasa kendimi koyuveriyorum. Bomboşum. Sanki şu anları yaşamıyorum. Ağlamak her an boğazımda, ama düğümdüğüm. Boş baktığımı hissediyorum. Hiç tanımadığım bir yere, hiç tanımadığım huzur içinde insanların yanına gitmek istiyorum."
Sayfa 283-284Kitabı okuyor
Zor kullanarak veya sevgisini esirgeyerek denetlemek, gençleri ana-babaların isteklerine uygun davranışlara yöneltmek için kısa vadede geçerli gibi görünebilir. Ne var ki, bu tip denetim, onların ana-baba ile özdeşleşmelerini ve değerlerini içselleştirmelerini sağlamaz. Denetici kişinin yokluğunda ve cezadan kurtulma olasılığı yüksek durumlarda, gençler kendi istekleri doğrultusunda davranacaklardır.(*)
Sayfa 290 - (*) Atakan, S., Psikoloji Seminer Dergisi Özel Sayısa & sayı Izmir, 1990,Kitabı okuyor
gazzali şöyle der: "çocuk ana baba elinde bir emanettir.kalbi kıymetli bir cevher gibi temizdir.mum gibi her şekli alabilir.bütün yazı ve şekillerden uzaktır.temiz bir toprak gibi olup,hangi tohum atılırsa büyür.iyilik tohumu ekilirse,din ve dünya saadetine kavuşur."
Reklam
194 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.