Çocuklar Sözle Anlatamadıklarını Resim Diliyle Anlatır! Bu Dili Biliyormusunuz?
Çocuk Resimlerinin Dili
Ali ÇankırılıEn Yeni Çocuk Resimlerinin Dili Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Çocuk Resimlerinin Dili sözleri ve alıntılarını, en yeni Çocuk Resimlerinin Dili kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tırnak yeme bir güvensizlik belirtisi olmaktadır. Ailenin çocuğa, aşırı baskıcı bir eğitim uygulaması, çocuğun sürekli olarak azarlanması, eleştirilmesi, kıskançlık, çocuğa yetersiz ilgi ve sevgi gösterme.
Çocuklar farkında olmadan çizdikleri resimlerde korkularını, öfkelerini, düş kırıklıklarını, değersizlik duygularını dile getirirler.
...çocukları Allah'la ve cehennemle korkutmak doğru değildir. Çünkü yaramaz çocukları cehennemine atan bir Allah yoktur. Allah, çocuklara karşı annelerinden daha şefkatlidir. Öyle ise çocuklarımıza önce cenneti olan Allah'ı anlatmalıyız. Çocuklar ancak cennet fikri ile Allah'ı sevebilir ve ölüm korkusunu yenebilir.
Sayfa 87
Ölüm, dünyanın değişmez en büyük gerçeğidir. Ölümü öldürüp kabir kapısına kapatmaya kimsenin gücü yetmez. Ölümün zamanı belli olmadığından, insanlar arasında büyük-küçük, zengin-fakir ayrımı yapmadan, şu veya bu sebeple her vakit gelebildiği için insanlar ölümden korkuyorlar.
Sayfa 86
öğretilmiş korkular
Anne babalar çocuklarını tehlikelere karşı koruma ve onları uyarma adına bazen işin dozunu kaçırır, içlerine korku salarlar:
"Sakın elimi bırakma, kaybolursun. Sakın evin önünden ayrılma, kötü adamlar seni kaçırır. Sakın oraya çıkma, düşersin. Sakın sokağa çıkma, araba çarpar. Tanımadığın birinden şeker ve çikolata gibi şeyler alma, elinden tutup götürmek isterse gitme, gidersen sana kötülük yapar," gibi abartılmış uyarılar çocukta çevreye ve insanlara karşı korku beslemeye yol açmaktadır. Bazı anne babalar ve çocuk bakıcıları çocuklara söz dinletmek ve uslandırmak için öcü, cadı, hortlak, dev, hayalet gibi hayali varlıklarla veya polis, doktor, iğneci, dilenci, hırsız gibi yabanacı insanlarla korkutma yolunu seçmektedir.
Sayfa 83
Eğer dış dünyaya körü körüne uyacak derecede, kendi aklımızla sorgulamadan toplumsal kalıba uyarsak, özümüzü tanıyamaz, "ben" olamayız, özümüzle ilişkimizi kaybederiz.
Sayfa 71