Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çocukta Ruhsal Bozukluklar ve Tedavisi

Hans Zulliger

Çocukta Ruhsal Bozukluklar ve Tedavisi Gönderileri

Çocukta Ruhsal Bozukluklar ve Tedavisi kitaplarını, Çocukta Ruhsal Bozukluklar ve Tedavisi sözleri ve alıntılarını, Çocukta Ruhsal Bozukluklar ve Tedavisi yazarlarını, Çocukta Ruhsal Bozukluklar ve Tedavisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlkel bencilliklerinin tam civcivli döneminde anne babaların ya da bakıcıların yanlış davranışlarına konu olan çocuklar, hele kendilerine gereğinden az sevgi gösterilenler, çokluk kimse fark etmeden yiyecek atıştıran ve büyüdüklerinde birtakım hırsızlık eylemlerine kalkışan çocuklara dönüşür.
Sayfa 81
Çocuktaki oyunsal etkinliğin aksamadan gelişmesinin zorunluğu üzerinde niçin önemle durmak gerekmektedir? Çünkü, ruhbilimcilerin saptadığı gibi, oyun oynama yeteneğinden yoksun çocuklar, büyüdükleri zaman çalışma yeteneğinin de yoksunluğunu çekerler. Bu saptama, bir atasözü gibi herkesçe bilinmektedir.
Sayfa 34
Reklam
Henüz beşik dönemini geride bırakmamış oğlumuzun günlerden bir gün bibisini keşfederek onu çekip çekiştirdiğini, onunla oynadığını gördükmü, hemen bir cinsel özdoyurudan (onani) söz açmamız doğru değildir. Çünkü çocuktaki davranış, cinsel özdoyurunun alt basamaklarından birini oluşturur yalnızca. Küçük bir çocuğun sözkonusu davranıştan <<cinsel haz>> duyduğu savını kuşkuyla karşılamak gerekir. Böyle bir davranış, çocuğa kendi küçük vücudunda eskiden farketmediği yeni bir organı bulgulamanın kıvancını verir ancak, onun şu ya da bu nesneye el atıp yakalama isteğine doyum sağlar.
Bir anne ya da baba evladına işe yaramaz biri olduğunu kesinkes söylerse, sonunda çocuğun kendisi de inanır buna. Telkin etkisini göstermekte gecikmez ve etki düpedüz yıkıcı nitelik taşır.
Sayfa 30
"Bütün uyuma seremonileri korkuya karşı kişinin kendini savunmasını, yani kendini yatıştırmasını sağlar. Bu yoldan, bir güvenlik içinde, daha doğrusu ana karnında bir vakit yaşanmış güvenlik ortamı içinde bulunduğu duygusu canlılığını korur, hâlâ bir rahim içi yaşamın sürdürüldüğüne ilişkin o yalancı duygu ayakta tutulur."
"Evlatlarına ayıracak zamanı ele geçiremeyecek ailelerin çocuk sahibi olmaktan kaçınmaları, yapabilecekleri en iyi şeydir."
Reklam
Bütün uyuma seremonileri korkuya karşı kişinin kendini savunmasını, yani kendini yatıştırmasını sağlar. Bu yoldan, bir güvenlik içinde, daha doğrusu ana karnında bir vakit yaşanmış güvenlik ortamı içinde bulunduğu duygusu canlılığını korur, hâlâ bir rahim içi yaşamın sürdürüldüğüne ilişkin o yalancı duygu ayakta tutulur.
Sayfa 18 - Süt Çocuklarında Uyuma Bozuklukları ve Uyuma Seremonileri
Ana karnında bulunma isteğine doyum sağlayan uyuma seremonileri regresyon etkisi gösterir, regresyon eğilimini kamçılar çocukta, onun ussal gelişimini yavaşlatır.
Sayfa 13 - Süt Çocuklarında Uyuma Bozuklukları ve Uyuma Seremonileri
Uykusundan uyanan çocuk annesinin memesine sarılır, bir güzel emer, sonra doymuş ve halinden memnun, dalar uykusuna. Annesi ile arasında ağızsal (oral) yoldan bir fizik ilişki kurulmuştur; bu ilişkiden ötürü, meme emerken, pars pro toto yasası uyarınca annesiyle bir birlik ve bütünlük oluşturduğu, annesinden kopmadığı, annesiyle doğum öncesindeki gibi henüz tek vücut yaşadığı sanısına kapılır.
Sayfa 9 - Süt Çocuklarında Uyuma Bozuklukları ve Uyuma Seremonileri
Zaman ne yapılip yapılıp bulunmalı, anne babalar çocuklarına mutlaka zaman ayırmalıdır. Çocukların her şeyden önce gereksindikleri bir şey varsa, o da kendilerine ayrılacak zamandır.
Sayfa 30
Reklam
Henüz sütten kesme döneminde birçok anne, yavrusunu küçük çapta özverilerde bulunacak gibi eğitir. Bebekleri uyanıp bir açlık duygusuyla bağırmaya başladı mı, hemen koşturmayarak biraz beklemeyi yeğler, çocuklarının ağlayıp sızlamalarina: «Biraz sabret, benim güzel yavrucuğum! -Şimdi geliyorum! Sabırlı ol biraz! -Bak buradayım işte!- Hemen senin yanıbaşındayım!» gibi sevecenlik taşan sözlerle karşılık verirler. Bunları işiten çocuk susar, hatta mir mir edip konuşur kendi kendine. Elbet annesinin sözlerinin ne anlama geldiğini kavradığı ileri sürülemez, ama kulağıyla annesinin hemen yanıbaşında eğleştiğini bilmek, işitsel yoldan annesiyle bağlantı içinde bulunduğunu algılamak kendisine yetmiştir. Bu yoldan çocuk açlık içgüdüsünü giderek denetim altına alır, onu biraz geri plana itmeyi öğrenir.
Sayfa 13
Evlatlarına ayıracak zaman ele geçiremeyecek ailelerin çocuk sahibi olmaktan kaçınmaları, yapabilecekleri en iyi şeydir