En Yeni Çöküş Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Çöküş sözleri ve alıntılarını, en yeni Çöküş kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Sınırlama yoksa,sorumluluk kaygısı yoksa,ahlak da yoktur.”
Fikret Başkaya
Bilimle ilgilenen bir kişinin zihnine egemen olması gereken şey,sadece bir veri yığını birikimi değil,rasyonel bir kavrayış arzusu olmalıdır…Hegel
Samir Amin/ Küreselleşmiş Değer Yasası- Kıyısı Olmayan Marx
Marx bir mürşit değildi. Realiteyi anlamak üzere yaptığı tahlillerden çıkardığı tüm sonuçlar da onun teorisinin mutlaka "doğru" ve "nihai" şeyler olduğu anlamına gelmezdi. Olmuş bitmiş bir şey söz konusu değildi. Marx, kıyısı olmayandı, zira başlattığı radikal eleştirinin de kıyısı yoktu. Her zaman eksikti ve her aşamada kendi kendisinin eleştirisi gerekiyordu.
Şeylere, olgulara, toplumsal süreçlere ne taraftan bakıldığı, "kimin tarafından konuşulduğu" hayati öneme sahiptir. Ve başlıca iki düşünce tarzı veya düşünce yöntemi var: 1. Objektif radikal düşünce ve 2. Subjektif-patolojik düşünce. Bunlardan birincisi şeylerin kaynağına inmeye imkan verir, zira "radikal.olmak sorunları kökeninde ele almaktır". Radikal düşünce yöntemi şeylerin anlaşılmasını, bilince çıkarılmasını mümkün kılar. Sübjektif-patolojik düşünce tarzıyla, şeylerin etrafında dolanmaya yarar. Şeylere dair mistifikasyon (yanılsama) yaratma, "yanlış bilinç" oluşturma, gerçeğin üstünü örtme
misyonuna koşulmuştur...
Şeylerin ve toplumsal süreçlerin anlaşılmasının değil, anlaşılmamasının hizmetindedir.
Ve şimdilerde içinde bulunduğumuz sefil durum, doğrudan sübjektif-patolojik düşünce "egemenliğinin" eseridir.
Bu durumu aşmanın yolu objektif radikal düşünceye hakkını vermekle, Marx'tan hareket etmek ama onda durmamakla mümkün.
2 tür dusunce tarzı -dusunme yöntemi vardır : #Objektif radikal düşünce ; anlaşılmak ,bilince çıkarmak # subjektif patolojik düşünce; şeylerin etrafında dönmek
Ekonomiler %2, %3 büyürken nasıl olup da borsa oyuncularının %30, %130 kazandığını sorgulayan var mı?
Sayfa 252Kitabı okudu
Eğer 500 zenginin [beş yüz büyük hırsız densin] ‘geliri’ 416 milyon yoksulun gelirine eşitse bu bir insanlık ayıbı değil midir?
Sayfa 251Kitabı okudu
Hem paraya hem Tanrıya tapamazsınız.
Çok mal haramsız olmaz denirdi. İncil’de, bir devenin iğnenin deliğinden geçmesi, bir zenginin cennetin kapısından geçmesinden daha kolaydır deniyor. Hem paraya hem Tanrıya tapamazsınız..
Sayfa 251Kitabı okudu
Büyük dinlerin ve kültürlerin faizi yasaklaması boşuna değildi. İsraf lanetlenmişti
Sayfa 251Kitabı okudu
Proleter ne demek?
Zaten Latince [proletarius] kökenden gelen proleter, hiçbir şeyi olmayan, yaşamak için gerekli olandan mahrum olan ‘çıplak’-çulsuz-korunmasız, çaresiz insan anlamındadır.
Sayfa 246Kitabı okudu
Reklamlar insanları alıklaştırıyor,
Reklamlar insanları alıklaştırıyor, bönleştiriyor, ahmaklaştırıyor, onları bir çeşit tüketen robotlara dönüştürüyor, düşünme, ‘bağımsız karar verme’ yeteneklerini dumura uğratıyor...
Sayfa 243Kitabı okudu
mahpushanelerde ‘büyük hırsız’ gördünüz mü?
Siz hiç mahpushanelerde ‘büyük hırsız’ gördünüz mü? Oysa mahpushaneler her zaman küçük hırsızlarla doludur. Büyük hırsızlar ancak istisna olarak orada bulunurlar...
Sayfa 242Kitabı okudu
büyük hırsızları görünmez kılmak küçükleri içeri atarlar
Siz küçük hırsızların ayıplandığına, kötülendiğine, lanetlendiğine bakmayın, sistem büyük hırsızları görünmez kılmak için onları cezalandırıyor.
Sayfa 242Kitabı okudu
Kumar dememek için “şans oyunu” deniyor...
Kumar dememek için “şans oyunu” deniyor... Aslında portesi on milyarlarca dolar olan bir kumar değil mi söz konusu olan? Doğrusu milli piyango değil, milli kumar olması gerekir. Toto, loto, şans topu, bahis, iddaa, kazı-kazan, at yarışları, paralı yarışma programları, vb. devasa bir kumar sektörüdür.
Sayfa 242Kitabı okudu
Macar iktisatçı/antropolog, “Büyük Dönüşüm” adlı ünlü eserin yazarı Karl Polanyi, kapitalizmin insanlığın normal hali olmadığını, yıkıcı/ tehlikeli bir sapma olduğunu şöyle ifade ediyordu:
Sayfa 237Kitabı okudu