En Yeni Complete Works of Nikolai Gogol Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Complete Works of Nikolai Gogol sözleri ve alıntılarını, en yeni Complete Works of Nikolai Gogol kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Anna A. : Halı tavrı ne kadar ince. İlk bakışta anlaşılıyor Petersburg' lu olduğu. Hareketleri, söz söyleyişi, her şeyi, her şeyi o kadar hoş ki. Ben böyle gençleri çok severim bayılırım vallahi.
GAFYA TIHONOVNA - Aman yarabbim... Karar vermek ne güç şeymiş... Bir kişi, iki kişi olsa ne ise... Ama dört kişi... Gel de birini seç. Nikanor İvanoviç biraz zayıf ama hiç de fena değil. İvan Kuzmiç de fena değil. Açık konuşmak gerekirse, İvan Pavloviç de biraz şişman ama, pekala gösterişli bir erkek. Söyleyin bana ne yapayım? Baltazar Baltazaroviç de değerli bir adam. Ah ne zor şey bu karar vermek... Anlatamam, anlatamam. Nikonor İvanoviç'in dudaklarını, İvan Kuzmiç'in burnunu alsak...
Biz öyle bir haldeyiz ki yalnız büyük bir iş başaranlar değil, işinde gücünde hiç kimseye kötülük etmeyenler bile kendilerini olağanüstü değerde insanlar sanıyorlar.
Kim bilir belki günün birinde şu gerçeğe herkes inanacaktır: Mağrur ve güçlü insan felaket içinde nasıl küçülür, zayıflarsa, zayıf da felaketler içinde o denli güçlenir. İşte bu kural uyarınca, yürekten gelme gözyaşları döken bir adam da çoğu zaman dünyanın en çok gülen adamıdır.
Yani siz sözünü ettiğimiz şu sosyal yaraları, ancak üstü kapanacak kadar iyi etmek istiyorsunuz. Ama içinde hastalık sürüp gidiyormuş, bundan size ne? O yara yeni baştan öyle bir patlayabilir, öyle işler açabilir ki o zaman artık hiçbir tedavi para etmez. Bunu hiç düşünmüyorsunuz. Ama dediğim gibi bundan size ne? Gerçeği kendimizden gizlemeye kalkmadan, günahlarımızı gözlerimizin önüne sermeden kendimizi, bu halimizi aşmaya imkân yoktur. Siz bunu anlamak istemiyorsunuz. Siz insanın sağır kalmasını, uyku içinde yaşamasını, içinin titrememesini, kalbinin kanamamasını istiyorsunuz. İnsan ruhu öyle bir uykuya dalsın ki artık hiçbir şey onu sarsamasın... İşte sizin istediğiniz bu. Hayır, beni bağışlayın, böyle laflar söylettiren şey gerçek, temiz bir insanlık sevgisi değil, soğuk bir bencilliktir.
Dünyadaki bütün kötülüklerin insanlardaki kötü niyetlerden ileri geldiğini ve bu kötü niyetlerin temizlenmesi işinin, Müfettiş ve Ölü Canlar'da yaptığı gibi kötü insanları yererek değil, iyi insanları göz önüne alarak başarılabileceği düşüncesine varıyor. Oysa kalem, gene bellediği yolda yürümektedir. İşte Ölü Canlar'ın ikinci cildinden bir türlü memnun olamayışının ve sonunda bu cildi ateşe atışının nedenleri buradadır... Çünkü Gogol, gerçekçi bir yazar olduğu için dünyadaki kötülükleri görmeye alışmıştı. Ne kadar istese de iyi insanlar ve iyi gidişler uyduramazdı. Bir çıkmaz içindeydi. Bu düşüncelerle yapıtlarını yeni bir biçimde tanıtmaya kalkıştı. Onları yeni bir biçimde yorumlamaya çalışıyordu.
“Kendimize yalnız dünya adamının gözü ile bakmayalım. Bizi ölümümüzden sonra yargılayacak olan bu adam değildir. Bizi mezarımızın başında bekleyen korkunç bir “müfettiş” var. Bu müfettişin de kim olduğunu biliyor musunuz sanki? O, bizim uyuyan vicdanımızdır. O, bizi birdenbire her şeyi olduğu gibi apaçık görmeye zorlayacaktır. O zaman çevremizde ve içimizde öyle korkunç bir görünüm açılıverecek ki, dehşetten saçlarımız dimdik olacak. Öyle ise bu teftişi kendimiz yapsak daha iyi değil mi? Hem yaşamın sonunda değil, başlangıcında. Şimdi kendimiz için güzel güzel övgüler, boş laflar uydurup dinleyeceğimize, ruhumuzdaki o çirkin kenti görmeye gidelim. Dünyadaki bütün kentlerden daha berbat olan kentimizi gezelim. Orada ruhumuzun hazinesini soyan hırsız memurlar bulacağız. Bunlar akıllarına eseni yapan tutkularımızdır. Yaşamın başında müfettiş olabilmeliyiz. Onunla birlikte, içimizde olanı biteni gözden geçirmeliyiz. Yeter ki bu müfettiş, gerçek müfettiş olsun...”