Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Coşkuyla Ölmek

Şule Gürbüz

En Eski Coşkuyla Ölmek Gönderileri

En Eski Coşkuyla Ölmek kitaplarını, en eski Coşkuyla Ölmek sözleri ve alıntılarını, en eski Coşkuyla Ölmek yazarlarını, en eski Coşkuyla Ölmek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“İnsan zaten dertli değildir, derdin kendisidir. İnsan öyle büyük bir derttir ki bu büyüklükte bir şeyin kendine sığacağını aklına getirmez de bunu dünyanın, hayatın derdi sayar. Hayat, o durgun, kibirli suyunda kendisine bakan bu çirkin heyulaya bakıp bakıp ‘Bu herhalde benim…’ der. Bu dert de ona yeter.”
Bana derler ki "Veren el, alan elden hayırlıdır." Bende derim ki "Elin vergisi canın sevgisi." Bana derler ki "Verilenler, günahları örter, perdeler." Bende derim ki "Örtülüp, perdelenecek şeyleri azaltmak daha iyi değil mi?" Bana derler ki "Verenin malı artar." Bende derim ki "Malım artsın diye vermek, vermek midir, almaya hazırlık mı?" Bana derler ki "Öyle bir ver ki, sağ elin verdiğini sol elin görmesin, bilmesin." Bende derim ki "Peki bu sağ elleriniz nasıl bu kadar meşhur oldu?" Bana derler ki "Az sadaka çok kaza bela savar." Bende derim ki "Çoğunu verip gelecektekiler de dahil hepsini birden savuşturmak daha iyi değil mi o zaman?" Bana derler ki "Olmayanı verdiğinle sevindirmek mevcudunun zekatıdır." Bende derim ki "Olmayan-olmayan-olmaya sen-verip de sevindiren-olmaya ne çabuk, ne kolaylıkla alışmışsınız. Rolleri değiştirmek, biraz da sen alıp da sevinen olmak ister misin?" Bana derler ki "Biz, bize verilenlerle böyle olduk." Bende derim ki "Sizin gibi olmamak için her şeyimi vermeye de, hiçbir şeyimi vermemeye de ahdettim."
Reklam
Beklemek, bir şeyin yoluna ve haline girmesini beklemek, beklerken olacak olanın olması için gereken her türlü başka hale geçişlere, kalışlara tahammüle etmek ne zor şeydi. Başı da, ortayı da, sonu da bilip beklemek ne tahammülü güç şeydi. Tanrı'nın da yaptığı bu muydu? Baş, orta, son belli, helak kaçınılmaz, ancak önemli olan o zamanı geçirmek, o zamandan geçmek. Ve geldiğinde gelmemiş gibi, bilmemiş gibi, yaşamamış gibi gelmek, rüyayı görüp uyanmak ve "Neyse rüyaymış," demek ve aynı yerden uyumaya devam etmek. Yaşamaya da, ölmeye de yazık. Bu ölüm için yaşamaya, bu yaşamak için ölmeye yazık.
"Aldatılmada insandan umudu kesmenin eşsiz huzuru vardı. İnsandan kesilen umut tanrıya yaklaştırıyordu."
Sabahleyin gece koyun olup kesilmiş de sabahına tekrar kuzu olarak doğmuşum gibi uyandım. Beni kesene de, kesilme sebebime de, son an da gözümün önünde parlayan bıçağa da, yan devrildiğimde baktığım ve yalnız mıyım değil miyim anlayamadığım gökyüzüne de, hiç üzerime eğilip bu hali örtmeye, dallarıyla kasabı kırbaçlamaya çalışmayan, sadece üstümde uzanan ağaçlara da bir hıncım yoktu. Dedim ya bir kuzu olarak uyanmıştım. Ağzıma bir yeşillik koyup hafiften de sarkıtasım geldi. Keşke kat kat yünlerinin arası bitlerle dolu ama bununla dertlenmeyen melül bakışlı bir koyun annem olsaydı da hangimiz daha safız bilemeseydik.
İnsanın içinde olduğu hal ona en yabancı haldir. Deli deliğini, genç gençliğini, ihtiyar fıkradığını bilmez. Birisi yeri gelir de söylerse bunları duyar, duyar da yine anlamaz. Ah işte hayat bu halle yaşanıyor, hayat habersizken yaşanıyor, yaşanıyor dediğim şöyle üstten geçiyor da aklın başına gelip kendi hayatına dair haberleri aldığında oturup bir bakılıyor, bu da neymiş diye, yine bir şey denemiyor.
Reklam
Hayat beni önüne katıp sürüklemesin diye sürüklediklerine bakıp onlardan ayrı bir baş tutmak istedim. Çünkü hayattan iğreniyordum.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.