Dağı Aşmak
Celalettin TutkunDağı Aşmak Sözleri ve Alıntıları
Dağı Aşmak sözleri ve alıntılarını, Dağı Aşmak kitap alıntılarını, Dağı Aşmak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Dağı aşmak
Şu hayırsız, şu yalan dünya. Yenilmeyi gücümüze yediremediğimiz, sürdürmeye güç yetiremediğimiz dün-yanın ve hayatın yüklerinden kurtulmuşların yan yana öteki âlemlere yelken açtığı bir âlemdeyim. Sevgililer, anneler, babalar, evlatlar yan yana… Dargın, kırgın, gücenmiş olarak ayrılmış olanların kabirlerinin yan yana, sırt sırta olması ne kadar manidar.
Bu tenha mekânda her gün geçen yıl birer birer tümsekler halinde dizilen, gün gelip mermerle döşenen bu ıssız istirahatgâhlar arttıkça, köyümün insan sesleri azalıyor, sokakları tenhalaşıyor.
Bir nüfus defteri gibi isimler… Bazıları yeni, bazıları kırılmış, bazıları ise yosun tutmuş mezar taşlarına yazılmış isimler.
Bu mezarlık; bizim bildiğimiz manada ölü, imanımızın ve inancımızın gereği farklı bir âlemde yaşayan bu ruhlar diyarı yıllar evvelinde yaşadığım korku dolu gecelerin de ilham kaynağıydı. Artık olgunlaştığım için mi bilinmez, daha aşina, daha alışıldık geliyor.
Dağı aşmak
Bu yüksek kayalık aynı zamanda Angut kazlarının yuvasıdır. Gelirler ve yuvalarını buraya kurarlar. İnsanların ve vahşi hayvanların ulaşamayacağı kadar yüksek bir yere yuvalarını kuruverirler.
Biz “Ang kaz” deriz onlara. Angut kazları vurulmaz bizim oralarda. Eti yenmezmiş derler. Oysa ondan değildir Angut kazlarını öldürmek istemememizin nedeni.
Bir aşk hikayesi gibidir bu aslında.
Sadakatin zirvelerinde yaşayan canlılardır onlar.
Angut kazı hayat arkadaşı olan eşi öldüğü zaman acı acı çırpınır. Eşini tekrar hayata kazandırmak ister gibi ona dokunur, hareket etmesini ister.
Ve Angut kazı bu dünyadan ayrılmış eşine bakar kalır. Günlerce ve gecelerce.
Ölmüş bedeni bekler. “Angut gibi bakma” sözü-nün arkasında bu gerçek gizlidir. O üzgün bakışı ile ne çok şey anlatır bize. Aşkı, sevdayı, adanmışlığı, vefayı... O Angut bakışı denilen şey aslında hüznün, ayrılığın ba-kışıdır.
Ve bir süre sonra sonra diğer Angut kazıda eşinin yanında hayata veda eder.
Onsuz yaşamak istemez.
İşte bu sebepten en değme avcılar bile Angut kazına ateş etmez, sevenleri ayırmak istemezler. Bilirler ki birinin ölümü aslında ikisinin de ölümü demektir.
Bazen etrafımızdaki canlıların yaşamı bir tokat gibi bizi sersemletiyor ve hayata ait dersler veriyor.
Artık kitaba ulaşmış, kitaba boğulmuştum. Yatılı hayatın benim için en büyük güzelliği buydu.
Sayfa 84Kitabı okudu
Babamın verdiği harçlıkla pazartesi günü okuldan çıkar kullanılmış ve ucuz kitaplar satan bir kitapçıdan kitaplar alırdım.
Sayfa 83Kitabı okudu
Dağı aşmak
Gelirken yol üzerindeki kabristana uğradım. Ruhuna Fatiha okuduğum yakınlarım, tanıdıklarım, arkadaşlarım… Uzun, koyu yeşil servi ağaçlarının altında yan yana uzanmışlar. Duaya açılmış eller gibi göğe uzanan, bir semazen gibi boynu bükük, uzun, ince, narin ve elif gibi dimdik serviler sadık bir türbedar gibi hep burada. Feleğin çemberinden geçmişlerin şimdiki durağındayım.
Baygenç yayıncılıkKitabı okudu
Okudukça yaşadığımı, var olduğumu keşfettim.
Sayfa 82Kitabı okudu
"Eğitim bazıları için tek çıkış yoludur."
Baygenç yayınlarıKitabı okudu
Kitabı ve okumayı ilk harfi öğrenmem ile sevdim.
Ondan sonra hiç durmadım. Okudukça sevdim, sevdikçe daha çok okudum.
Sayfa 81Kitabı okudu
Tek kat, iki derslikli, yıkık dökük eski bir okul binası...
Kara önlüğümle, beyaz yakalığımla beş yılımı geçirdiğim, her zaman biraz korktuğum ama daha çok sevdiğim, cefakar öğretmenlerini tanıdığım; bahçesinde kendimden geçercesine oyunlar oynadığım, bazen kırgınlığı ve hüznü, bazen gurur ve mutluluğu tattığım ilk eğitim yuvam.
Sayfa 58Kitabı okudu
Dağı aşmak
“Hoş geldin” der bazı kokular.
Ve bazı kokular hatıraları uyandırır.
Baygenç yayıncılıkKitabı okudu