Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Danton’un Ölümü

Karl Georg Büchner

En Eski Danton’un Ölümü Sözleri ve Alıntıları

En Eski Danton’un Ölümü sözleri ve alıntılarını, en eski Danton’un Ölümü kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
DANTON. Julie, ben seni mezar gibi seviyorum. JULlE, başını çevirerek, Ay! DANTON Dinle! İnsanlar, mezarda sükuna kavuşulduğunu, mezarın ve sükunun aynı ma­naya geldiğini söylerler. Eğer bu böyle ise, ben senin kucağında, şimdiden toprakta yatıyorum. Sen yumuşak bir mezarsın! Dudakların ölüm çanlarıdır, sesin bu çanların ahengi, göğsün üstümdeki toprak tüm­seği, kalbin tabutumdur. KADIN Kaybettiniz!
Reklam
... Neden bu fikirlerden kurtulamıyorum? Danton kanlı parmağiyle mütemadiyen orayı, hep aynı noktayı gösteriyor. Etrafına istediğim ka­dar bez sarayım, kan yine fışkırıyor. (Bir müddet du­rur.) Bilmiyorum, içimde bir şey başka bir şeyi al­datıyor. (Pencereye gider.) Gece arz üzerinde horluyor, ve ıssız bir rüya içinde yuvarlanıyor. Buğulu, şekilsiz, zorlukla düşünülebilen, günün ışığı içinde, ürkek gizlenen düşünceler, istekler şimdi birer şekle, birer kıyafete bürünüyor, rüyanın sessiz evine soku­luyor; kapıları açıyor, pencerelerden bakıyor, yarı yarıya etleşiyorlar; azalar uyku içinde geriniyor, du­daklar mırıldanıyorlar. Uyanık halimiz de uykudakinden daha aydınlık bir rüya değil mi? Biz somnambüller değil miyiz? İşlerimiz tıpkı rüyadakiler gibi, belki biraz daha vazıh, daha kati, daha muvaffakıyetli iş­ler değil mi ? Bundan dolayı bizi kim ayıplıyabilir? Ruh bir saat içinde, vücudun uyuşuk uzviyetinin bir senede yapabileceğinden daha çok düşüncelere can verir. Günah düşüncededir, düşüncenin iş haline gelip gelmemesi, vücudun ona tabi olup olmaması, bir tesadüftür.
Vicdan öyle bir aynadır ki, önünde maymunlar oynar. Her insan elinden geldiği kadar süslenir ve kendine bir eğlence bulmaya çalışır.
... Bundan sonra başkalarını idam etmektense, idam edilmeyi tercih ederim. Artık doydum, ne diye biz insanlar, böyle boğuşalım? Yan yana oturup rahat etmemiz lazım. Her halde, biz yaratıldığımız sırada bir hata işlenmiş olacak; bizim, ismini bulamadığımız bir şeyimiz eksik, fakat bunu, eminim ki, bağırsaklarımızdan bulup çıkaramayız. Ne diye öyleyse, sırf bunun için vücutlarımızı deşmeye kal­kıyoruz? Geç! Biz zavallı, aciz simyagerleriz! CAMILLE Daha bir patetik eda ile söylemek icab ederse şöyle denebilirdi; beşeriyet, ebedi açlığı içinde daha ne kadar zaman kendi azalarını yiyecek? Yahut: biz, gemileri parçalanmış ve bir tahta parçası üzerinde kalmış yolcular, ne zamana kadar, bu kanmaz susuzluk içinde, damarlarımızdan birbirimizin kanını emeceğiz? Yahut: biz, zavallı riyaziyeciler, ne zamana kadar meçhul ve mütemadiyen kaçan, bir tür­lü yakalanamıyan bir X in peşinde, rakamlarımızı kırılmış azalarımızla yazacağız?
Mesihte sonsuz ıztırap zevki vardı, bende celladın azabı. Kim kendisini daha çok zelil etmiş oluyor? Ben mi, o mu?
Reklam
"Ne bileyim ben! Birbirimiz hakkında o kadar az şey biliyoruz ki. birtakım kalın derili yaratıklarız, elimizi uzatıyoruz, ama boşuna, derilerimiz sürtünüyor, hepsi o kadar. Tuhafız çok..."
1.084 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.