Şuraya gitmişiz, buraya gelmişiz; şöyle yapmışız böyle vurmuşuz. Bizim şunca ayımızı, günümüzü, şunca şehit ölümüzü... Eyy bre, şunca ömrümüzü vermişiz, elin ademi iki satırda çiziktirivermiş. Demek yarına kalan bu? Bu iki satır? Hey gidi bre Bayezid, sen ölmüş ölmüş dirilmişsin, sen sade şu Karamanoğlu meselesinde eriyip muma dönmüşsün kimin nesine, kim bilecektir?