Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evrim Teorisine Karşı Biyokimyasal Zafer

Darwin'in Kara Kutusu

Michael J. Behe

undefined Darwin'in Kara Kutusu Sözleri ve Alıntıları

undefined Darwin'in Kara Kutusu sözleri ve alıntılarını, undefined Darwin'in Kara Kutusu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birçok bilimadamı Darwin yanlısı mekanizmaların hayatı açıklayamadığını bilse de; bir kısmı buna hâlâ inanmaktadır.
Sayfa 183Kitabı okudu
Kan basıncı arttırılmış bir dolaşım sistemi delindiğinde, canlının kanamadan ölmemesi için pıhtının hemen oluşması gerekir. Eğer pıhtı yanlış zamanda yanlış yerde oluşursa, pıhtı kan dolaşımını engelleyebilir ve sonuçta kalp krizleri ve bayılmalar yaşanır.
Reklam
Mitokondrinin iki zarı vardır. Besinlerin kontrollü bir şekilde yakılması, iç zarın içindeki bölge ile iki zar arasındaki bölge arasında asitlik farklılığına neden olur. İki bölme arasındaki kontrollü asit akışı ile enerji üretilir. Bu, barajdaki su akışının elektik enerjisi üretmesine benzemektedir.
Hücre zarları amfifılik moleküllerden oluşmaktadır ve ev temizli­ ğinde kullanılan sabun ve deterjanları andırırlar. Amfifılik kelimesi Yunanca olup “ikisini de seven” anlamına gelir. Yani bu moleküller yağ ve su olmak üzere iki ortamı da severler.
Bir zarın sağladığı koruma sayesinde hücre dışarıda hâkim olan şartlardan bağımsız olarak içeride kendi koşullarını sürdürebilir. Örneğin, hücreler enerji üretimi için kullanabilecekleri besinleri yoğun bir biçimde tutabilirken, yeni üre­ tilmiş materyallerin dışarı kaçmasını engelleyebilirler. Zar olmasaydı, yaşamı sürdürmek için gerekli olan metabolik tepkimeler israfla sonuç­lanacaktı.
James Saphiro:
“Herhangi bir temel biyokimyasal ya da hücresel sistemin geli­şimi ile ilgili ayrıntılı bir Darwinci açıklama yoktur. Olan, sadece iyi dileklerle dolu spekülasyonlardır."
Reklam
Siller, kamçı, kan pıhtılaşması ve bağışıklık sistemi hakkında bu­rada alıntı yaptığım raporlar Darwincilerin 1996’dan beri kompleks moleküler makinelerin kökeni üzerine yaptığı en iyi çalışmalardır.
Bilim literatüründe herhangi bir gerçek, karmaşık biyokimyasal sistemin moleküler evrim sonucu nasıl oluştuğunu ya da en azından oluşmuş olabileceğini açıklayan hiçbir yayın — prestijli dergiler, bilim dergileri ya da kitaplar — yoktur. Böyle bir evrimin gerçekleşmiş oldu­ğuna dair iddialar etrafta dolanmaktadır, ancak istisnasız tamamı ne geçerli deneyler ne de hesaplamalarla desteklenmektedir.
Biyolojik moleküllerde bulunan atom çeşitleri şaşırtıcı derecede azdır. Neredeyse tüm biyomoleküller karbon (C), oksijen (O), azot (N), hidrojen (H), fosfor (P) ve kükürtten (S) oluşur. Bazı başka elementler de (klor, sodyum, kalsiyum, potasyum, magnezyum) biyo­lojik sistemlerde iyon halinde bulunur. (Suda az ya da çok bağımsız olarak bulunan elektrik yüklü partiküllere iyon denir.) C, H , O, N, P ve S atomları birbiriyle bağ yapabilir. Karbon bir seferde dört farklı atomla bağ yapabilir ve biyolojik fosfor da (neredey­se her zaman dört oksijen) dörde kadar atomla bağ yapabilir. Azot üç (özel durumlarda dört), oksijen ve kükürt ise iki bağ yapabilir. Hidro­jen ise sadece bir atomla tek bir bağ yapabilir. Karbon uzun zincirler oluşturacak şekilde, diğer karbon atomlarıyla bağ yapabilme özelliği ile elementler arasında benzersizdir. Bir zincirin ortasındaki karbon birisi sağdaki, diğeri de soldaki karbon atomu ile olmak üzere- sadece iki bağ yaptığından iki bağ daha yapabilir. Bunlardan birisiyle örneğin, bir azot atomunu bağlayabilir ve diğeriyle de başka bir karbon zinciri­ ne bağlanabilir.
Hücre içindeki iplikçikler, görme, kan pıhtılaşması, hücre içi nakil gibi pek çok sistem biyokimyasal dünyanın ince ince donatılmış, birbirleriyle bağlantılı parçalardan oluşan kimyasal mekanizmaları içerdiğini göstermektedir. Bu gelişmelerle, Evrim Teorisi'nin hiçbir dayanağı kalmamıştır.
114 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.