Sanki elimde halamın dikiş odasından aldığım bir mezurayla durmadan başkalarının hayatını ölçüyordum. Onlarınki arşın arşın açılan bir kumaştı sanki, benimkiyse bir mendil parçası. Manifaturacıya yeni kumaşlar almak için her gittiğimde, o top kumaşlar açılırken tezgâhın üzerinde, kendime acıyordum Manifaturacıda bile kendime acıyordum.