Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Demokrasimizin İsmet Paşalı Yılları Cilt 4

Demokrasiden Darbeye (1957 - 1960)

Metin Toker

Demokrasiden Darbeye (1957 - 1960) Gönderileri

Demokrasiden Darbeye (1957 - 1960) kitaplarını, Demokrasiden Darbeye (1957 - 1960) sözleri ve alıntılarını, Demokrasiden Darbeye (1957 - 1960) yazarlarını, Demokrasiden Darbeye (1957 - 1960) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
353 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Serinin oldukça güzel dördüncü kitabı. Bu kitap da DP'nin zayıflayarak çıktığı 1957 erken seçiminden 27 Mayıs 1960 askeri darbesine kadar olan süreci kapsıyor. Nisbi seçim sistemi sebebiyle oyları çok azalsa da milletvekili sayısını neredeyse koruyan DP'nin iyice zıvanadan çıkması, her kötü olaydan CHP'yi sorumlu tutması, İsmet İnönü önderliğinde partinin silinmeye başlaması, hatta Hürriyet partisinin kendini fesh ederek CHP bünyesine katılması, ancak parti yetkililerinin de CHP içinse yüksek yerlere gelmesi, İnönü'nün annesi vefat ettiği zaman Menderes'in ince davranması ve kısa sürse de ilişkilerde bir düzelme anlatılıyor. Menderes'in üniversiteler ile olan kavgası, Hüseyin Nail Boralı'nın görevden el çektirilmesi ve sonrasında sancılı geçen iadesi, Irak'a yapılan ihtilal ve Menderes'in çok sevdiği Sait Paşanın öldürülmesi, bundan Menderes'in çok etkilenmesi, basına yapılan saldırı gibi olaylar anlatılıyor. İl gezilerinde İnönü'nün başına gelenler, Uşak'ta kafasının yarılması, Kayseri'ye giderken askerler tarafından yolunun kesilmesi, Çanakkale olayları, Topkapı olayları, Kasım Gülek'in saçma davranışları ve NATO albayına yazdığı mektup sebebiyle genel sekreterlikten istifa ettirilmesi, yerine Aksal'ın geçmesi, ülkenin adım adım darbeye doğru gitmesi, yazarın yine hapis cezası alması, Vatan cephesi ve tahkikat komisyonlarının kurulması, bunların sonucunda da darbenin gerçekleşmesi detayları ile anlatılıyor. Mutlaka okunması gereken kitaplardan biri daha.
Demokrasiden Darbeye (1957 - 1960)
Demokrasiden Darbeye (1957 - 1960)Metin Toker · Bilgi Yayınevi · 199112 okunma
Reklam
Turhan Feyzioğlu'nun Meclis Konuşmasından bir alıntı
"Bugünkü basın rejimimiz, hakikati yazan ve vazifesini yapan namuslu bir gazeteciye adi bir hırsızdan kat kat ağır ceza vermektedir."
1960’ın bütün mayıs ayı Ankara’da gençlerin sokak gösterileriyle geçti. Coplu polisler çocuklara aman vermiyorlardı. Eğer o günler, derhal doğru dürüst bir seçime gidileceği ilan edilseydi gösteriler hemen dururdu.
Adam, bulvarda piyango bileti satıyormuş. Kalabalığı görünce bağırmaya başlamış: “Haydi, çekilişe az kaldı, çekilişe az kaldı.” Adamı hükümet aleyhinde gösteri yapıyor diye götürmüşler.
Okuduğum her satırda şok yaşıyorum
Dp iktidarı Amerikayla yeni bir ikili anlaşma imzalamıştı.Amerika, Türkiye silahsız bir saldırıyla karşı karşıya bırakıldığı takdirde, hükümet talep ederse silahlı müdahalede bulunabilecekti.
Reklam
Binbaşı Çetiner istifa metninde: Anayasanın 70. Maddesi seyahat hak ve hürriyetini vatandaşların tabii hukukundan saymasına ve ordunun kanunun zikrettiği istisnai haller dışında emniyet ve zabıta kuvvetleri yerinde kullanılmasına hukuki imkan bulunmamasına rağmen Sayın İsmet İnönü ve arkadaşlarının Kayseri gezisinde emir ve komuta ettiğim birlikleri bu hukuki sınırlar dışında kullanmaya zorlandım.
Din istismarcılığından şikayet etmeyi,vatandaşın dini hislerine saygısızlık diye teşhir etmeye çalışırlar.
İsmet Paşanın kürsüden, gaflet içindeki Demokrat milletvekillerinin gözlerine bakıp “Artık sizi ben bile kurtaramam” demesi ve onların kahkaha atmaları, 28 Nisanın İstanbulu, gizli basılan polisten kaçırılıp dağıtılan gazeteler...
Reklam
Dp’nin din istismarı , sadece Menderes’in evliyalığa hatta peygamberliğe yükselmesinden ibaret kalmıyordu. O tarihlerde “Biz dindarız, Chp dinsizdir” teması etrafında örülüyordu.
12 adanın macerası, eğer Türkiye bu adaların savaşa girmiş Yunanistana değil de savaşa katılmamış Türkiye’ye verilmesini müttefiklerden isteseydi, galiplerin en kudretlisi ve şımarığı Rusya, bu sırada Türkiye’ye ada vermek ne söz Türkiye’den başka şeyler istemeye hazırlanıyordu
Dp örgütü neredeyse Menderes’i gerçek ahir zaman peygamberi ilan etmenin eşiğinde bulunuyordu. Evliyalığın ise lafı kalmamıştı. Adnan Menderes, Allahın yeni aslanıydı.
Adnan Menderes kendisine, Müslüman dindar başbakan diye propaganda yaptırıyordu. Kalabalık yerlerde, Allah sözünü dilinden düşürmüyor, rakiplerini din düşmanı diye damgalıyor ve “ben Müslümanım o değil” kavgasına ülkeyi hazırlıyordu.
Adnan Menderesin Dp iktidarı süresince yani sekiz yılda hüküm giyen gazetecilerin sayısı 811 idi. Dp büyüklerine göre hüküm giymiş 811 gazeteci basını dize getirmeye yetmemişti.
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.