Deniz Feneri

Virginia Woolf

Deniz Feneri Gönderileri

Deniz Feneri kitaplarını, Deniz Feneri sözleri ve alıntılarını, Deniz Feneri yazarlarını, Deniz Feneri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
224 syf.
8/10 puan verdi
Yes/but
Deniz Feneri
Deniz Feneri
Virginia Woolf
Virginia Woolf
James babasını hiç sevmedi, çünkü onun mutluluğu annesinin mutluluguydu. Tek isteği fenere gitmek; bilgiye, aydınlığa ulasmakti. Defalarca yüzüne yüzüne "bugün fener yok" dedi babası. Şimdi şurda bir balta olsa alıp saplayacakti babasının göğsünün ortasına. Hayalperest annesine kızardı Mr Ramsay. Hava kötüydü işte, nesine boş vaatler veriyordu oğluna Mrs Ramsay? Zaman geçmiş, Mrs Ramsay ölmüştü işte... Şimdi mi gidilecekti fenere? Mr Ramsay onu ve kız kardesi Cam'i sürükleyerek fenere götürüyordu. Sanki oraya varınca vicdani rahatlayacakti. James göğsünde kocaman bir yumruyla babasından nefret ediyordu. Şimdi iyilik mi yapıyordu güya? Babasını affedebilir miydi ki? Şimdi de "aferin!" Demişti ona babası, dümeni güzel yürütüyordu. "Sonunda" dedi Cam, "istediğini elde ettin, babam seni övdü!" Woolf, bu romanı kendi hayatindan alıntılarla donatmistir. Lily (ressam) kendisiydi aslında. Ölen annesinin hatırasını silememisti. Bir şeyleri tamamlaması gerekiyordu. Tıpkı Lily'nin, Mrs Ramsay'in portresini o yaşarken bitirememesi ancak öldükten sonra onu hayal ederek çizip rahatlaması gibi, Virginia Woolf da devamli rüyasına giren annesini, bu romanı yazdıktan sonra görmeyi bırakmıştır. (Invisible presence)
Deniz Feneri
Deniz FeneriVirginia Woolf · İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,9bin okunma
“Ne olduğumuzu,ne hissettiğimizi kim bilebilir?Birbirimize en yakın olduğumuz anlarda bile,kim bu bilgidir diyebilir?Dile getirildiğinde her şey bozulmuyor mu,diye soruyor olabilirdi Mrs.Ramsay.”
Reklam
Her akşam bir ihtiyacı gidermek ister gibi düzenli olarak buraya geliyorlardı. Burada sanki su kurumuş toprakta durağanlaşmış olan düşünceleri yukarı kaldırıp yüzdürüyor,hatta bedenlerine bile bir tür fiziksel rahatlama sağlıyordu.
Ömrün geçmekte olan anlarına tempo tutan ürkütücü davullar gibi insana adanın yok oluşunu ve denize gömülüşünü düşündüren, ona günlerinin çabucak geçtiği ve tüm hayatın bir gökkuşağı kadar geçici olduğu uyarısını yapan sesi - diğer sesler tarafından bastırılmış ve üzeri kapatılmış olan bu ses ansızın bir gök gürültüsü gibi kulaklarında patladı ve dehşetle başını kaldırıp bakmasına neden oldu.
Canım acıdı :/
“Mr.Ramsay,karanlık bir sabah bir koridorda sendeleyerek yürürken kollarını uzattı,ama Mrs.Ramsay bir gece önce aniden ölmüş olduğu için,kolları baş kaldı…”
Belki de insanlığın iyiliği için bir köle sınıfının olması şart. Belki de metrodaki asansörcü ebedi bir gereklilik.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.