Denizler'den Terzi Fikri'ye Türkiye
Tuncay ÇelenDenizler'den Terzi Fikri'ye Türkiye Gönderileri
Denizler'den Terzi Fikri'ye Türkiye kitaplarını, Denizler'den Terzi Fikri'ye Türkiye sözleri ve alıntılarını, Denizler'den Terzi Fikri'ye Türkiye yazarlarını, Denizler'den Terzi Fikri'ye Türkiye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
23 Nisan 1954 tarihinde Türkiye ile ABD arasında imzalanan "askeri kolaylıklar anlaşması" ile ABD "Tür kiye'deki tesislerde ortak savunma tedbirleriyle ilgili fa aliyetlere" katılabiliyordu. Bu anlaşma ile ABD Türki ye'de şu üslerde faaliyet gösteriyordu;
• Sinop (elektromanyetik izleme)
• Pirinçlik (radar uyarı, uzay izleme)
• Yamanlar (lzmir), Şahintepe (Gemlik), Elmadağ
(Ankara) , Karataş (Adana ) , Mahmurdağ (Samsun) , Alemdağ (lstanbul), Kürecik (Malatya)
• Belbaşı (sismik bilgi toplama)
• Kargaburun (radyo seyrüseferi)
Ayrıca, ABD Hava Kuvvetleri Ankara ldari Ofisi ve
diğer destek unsurları, TUSLOG; ABD Hava Kuvvetleri Batman Hava Üssü; ABD Hava Kuvvetleri Diyarbakır Pi rinçlik Hava Üssü ve radar sistemi vs; ABD Hava Kuv vetleri lzmir Çiğli Hava Üssü; ABD Hava Kuvvetleri İz mir Hava Alanı; ABD Hava Kuvvetleri lzmir Storage Annex No 2; ABD Hava Kuvvetleri Yemişli Karataş Radio Relay Site; ABD Hava Kuvvetleri Muş Hava Üssü; ABD Hava Kuvvetleri Yumurtalık Petroleum Prod Storage Annex; Konya Hava Üssü ve birçok ABD askeri kuruluşu. Çorlu, Gölcük, lzmit, Samsun, Balıkesir, Ka ramürsel, Şahintepe, Çakmaklı, İstanbul, Mürtet Hava Alanı, Silopi Erzurum, Eskişehir, Ortaköy, Trabzon vs. ve bir sürü dinleme istasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti topraklarını örümcek ağı gibi ördüler.
Amerika artık Türkiye'nin her yerindeydi.
1 9 Haziran 1 9 5 1 tarihinde "Kuzey Atlantik And laşmasına Taraf Devletler Arasında Kuvvetlerin Statü süne Dair Antlaşma" imzalandı. Buna göre "Birleşik Devletler Hükümeti, kuvvetleri için gereken teçhizatı ve makul miktardaki yiyecek, ikmal maddeleri ve diğer eş yaları, münhasıran Birleşik Devletler Kuvvetleri, men supları, sivil unsuru ve yakınlan tarafından kullanılmak üzere" Türkiye'ye gönderilebilecekti. Ayrıca Türkiye topraklarında hava üsleri kurulmasını da kabul ediyor du.
Ancak yeni tavizlerden sonra, ABD tarafından Tür kiye'ye NATO üyeliği resmen teklif edilebildi ve Türki ye ile Yunanistan, 20 Şubat 1952'de Lizbon'da yapılan imza töreni ile NATO'ya girdiler.
ABD Kore'de "çarpışan" "aslan Mehmetçiğimizi" pek sevmişti. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Foster Dulles, Türk askerini, "çok masrafsız, günlük masrafı 23 centi aşmıyor" diye övmüştü.
Mr. Dulles'ın bu sözleri bile sineye çekilirken, itiraz yine sosyalistlerden geldi. Nazım Hikmet, '23 Sendik Asker' şiiriyle Bay
Kore Savaşı'na karşı çıkanlar hapis cezalarına çarp tırıldı. Savaşta ölenler öldükleriyle kaldılar. Bir de Kore Savaşı'na karşı çıkanlardan Sosyalist Şair Enver Gökçe'nin dizeleri kaldı.
"Kore Dağlarında Tabakam Kaldı / Mapus Damla rında Özgürlüğüm. / Hey Meri Kekliğim / Yeter Çekti ğin."
Türkiye, Avrupa Birliği'ne (o zaman ki adı Ortak Pazar) girmeden Gümrük Birliği'ne giren tek ülke olduğu gibi, NATO'ya üye olmadan askerlerini ve topraklarını NATO emrine, emperyalizmin emrine veren ilk ülkeydi. AB'ye müracaatta olduğu gibi, Türki ye'nin NATO'ya ilk üyelik müracaatı da kabul edilme mişti. Ama Türkiye "kurbanlık koyun" gibi ısrarla boy nunu "kasabın bıçağına" sürtmeye devam ediyordu.
......Türkiye'ye, tıpkı günümüzde AB' ye giriş sürecinde olduğu gibi, giriş vizesini kolay vermedi. Bu vizenin bedeli, ülkenin genç insanlarının Kore'de akan kanlarıyla ödendi.
......ABD Başkanı Truman, 27 Haziranda Amerikan Ha va ve Deniz kuvvetlerine Güney Kore'ye askeri yardım emri verdiğini ilan etti.
Türkiye geri durur mu? NATO'ya girmek için fırsat bu fırsat, Güney Kore'ye asker göndermeyi teklif eden ilk ülke oldu. Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakanı Adnan Menderes Meclis'e danışmadan ve Mec lis'in onayını almadan sadece savunma bakanına, genel kurmay başkanına ve kuvvet komutanlarına danışarak asker gönderme kararını aldılar. Kore'ye; emperyalist devletlere karşı mücadele veren, mazlum Kore halkına karşı Amerika'nın yanında savaşmak üzere Türk askeri gönderilecekti.
İnsanın bu zaafı, sistemin gerici eğitim kurumları, feodal aile yapısı ve işbirlikçi medya tekelleri tarafından da beslenir. Yalan, iftira ve manipülasyon konularında profesyonelleşmiş toplum mühendislerinin yönlendiri ciliğinde insan beyni önce boşaltılır, sonra da istendiği gibi yeniden doldurulur.
Böylelikle toplum, bir sürü gibi güdülebilir; düş manlar dost, dostlar düşman olarak yutturulabilir, in sanlar kendi cellatlarına bile aşık edilebilir. Bu yapıldı ğında her şey tersine dönmüş, hainler kahraman, kah ramanlar hain olmuştur artık.
Ölen kim gerçekte; yaşayan kim?
Türkiye'nin 5. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay: 1968 yılında şunları söylemiyor muydu?:
“Bugünkü okullarda yetişen gençlere ülke yönetimi teslim edilemez. Biz, laik okullara karşı imam-hatip okulların bir seçenek olarak düşünüyoruz. Devletin kilit mevkilerine yerleştireceğimiz kişileri, bu okullarda yetiştireceğiz.
Ülkeyi yönetenler ise, Amerika’nın ve bir avuç işbirlikçinin çıkarları için ülke geleceğini ve ülke gençliğini feda ediyorlardı.
Almanya faşistlerinin "Führer'i", Italya'nın “Duçesi" varsa Türklerin de “Başbuğ'u vardı. “Başbuğ Türkeş."
Türkeş, “devlet"in ve "dış güçlerin” katkı ve himaveleri ile, devrimcilere karşı resmi “devlet” güçlerine yardım edecek “komandoları" örgütlemeye başlamıştı bile. Nazi metotlarına ve örgütlenme modeline göre örgütlenen “komandolar” ölüm kamplarında eğitilip hızla silahlandırılıyordu. Türkeş "komandolarına” ilk talimatını şöyle vermişti: "Davadan döneni vurun!”
NATO çeşitli eğitim ve araştırma bursları, toplu geziler ve toplantılarla maddi baskı aracı dışında, kalplere ve kafalara girerek, halkları yönlendirmeye ve denetlemeye çalışmaktadır.
NATO, barışa değil, savaşa ve savaş bütçesine hizmet eder, dünyada silahlanma yarışını tırmandırır.
Yine NATO tarihi, devletler içinde Gladyo-Kontrgerilla ve benzeri gizli kirli ve karanlık örgütlerin tarihidir. NATO emperyalizmin örgütlü-silahlı gücüdür. Nasıl ki IMF, emperyalist sömürü ve yağmanın iktisadi yolla ve antlaşmalarla ülkelere dayatılması için oluşturulmuş bir kurum ise; aynı şekilde NATO da bu sömürü ilişkilerinin silah zoru ve askeri güç ile dayatılması ve korunması için oluşturulmuş bir güçtür.
Türkiye daha NATO'ya girmeden, Amerikan askerleri Türkiye'ye girmişti bile.
“Dünyanın en büyük üssü" olarak adlandırılan Incirlik Üssü'nün kuruluşuna 1950 yılında başlanıldı.
Basında, “İncirlik Üssü'nde nükleer bombalar bulunduğu ve buraya Türk subaylarının dahi giremedikleri” iddiaları vardı.
ABD’nin kullanımına sunulan yurt toprakları ve ülkeyi tehlikeye atacak faaliyetler sadece Incirlik Üssü ile sınırlı değildi. Gizli yapılan anlaşmalarla Türkiye'de yüzden fazla üssün kullanıma açıldığı söyleniyordu.
9. Amerikan Kolordusu'nun emrine verilen Türk Birliği 721 şehit, 2 bin 147 yaralı, 234 tutsak ve 175 kayıpla Kore Savaşı'nda en ağır kayba uğramış birlik olduysa da, bu bile zafer şenliklerine gölge düşürmedi. Türkiye NATO üyesi olmuştu ya... Ölen ölmüştü, kalan sağlar bizimdi.