Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Depremler

Bruce A. Bolt

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Uygar toplumlarda, toplum doğayı akılcı bir şekilde ele alır ve doğa içinde, doğayı bilerek, doğa ile uyumlu olarak yaşar, doğayla çatışmaz. Bu hedefe ulaşmak, ancak eleştirel akılcı olmak ve bilimsel düşünmek şartı ile mümkündür. Bunun için ise elimizde tutarlı ve kalıcı bilgiler ve hafıza olmalı.
TÜBİTAK Yayınları - Çeviri: Ülkü Tansel - II. Basım, 2008 •Sunuş, Prof. Dr. Tuncay TaymazKitabı okudu
Şiddetin ölçüsü, insan eliyle yapılmış yapıların gördüğü zarar, yerin yüzeyinde yerdeğiştirmenin miktarı ve insan ve hayvanların sarsıntıya tepkilerinin boyutudur. Modern zamanların ilk şiddet ölçeği İtalyan M. S. de Rossi ile İsviçreli Francois Forel eliyle 1880'lerde geliştirildi. Deprem ölçeklendirmede zaman zaman hâlâ kullanılan bu ölçek I ile X arasında değerlerden oluşur. 12 değerli, daha ince ayrıntılı bir ölçeği, 1902 yılında İtalyan sismolog ve volkanbilimci G. Mercalli sınıflandırmıştır.
Sayfa 202 - TÜBİTAK Yayınları - Çeviri: Ülkü Tansel - II. Basım, 2008 • Depremin BüyüklüğüKitabı okudu
Reklam
Depremler gözleyebildiğimiz dünyanın çok derinlerinde meydana geldiği için; insanoğlu, nedenlerinin hep karanlıkta saklı kalacağına inanmıştır, yakın zamanlara dek. Üstelik, uzun bir süre boyunca egemen olan görüş, depremlerin insanların yanlışlarına karşı ceza olarak geldiğiydi. 1750 yılı dolayında yazılmış "Deprem" adlı bir şiir bu görüşü özetliyor: Hangi güçlü eldir, anlaşılmaz bir kuvvetle Yaratan bu art arda sarsıntıları? Ya da yeraltında kükreten tutsak buharları? Sarsan kıyıları, Neptün'ün üç dişli mızrağıyla? Ah, değil! Bilinçli dünya zor katlanıyor Tanrı korkusu bilmeyen ayakların dolaşmasına Ve taşıdığı suçluların ağırlığı altında titriyor, Toplu bir mezar hazırlıyor, yoldan çıkmış insan soyuna. -Yazarı belirsiz
Sayfa 97 - TÜBİTAK Yayınları - Çeviri: Ülkü Tansel - II. Basım, 2008 • Depremlerin NedenleriKitabı okudu
Olgunluk evrelerinde bütünleşik yanardağlar patlarcasına püskürerek pek çok kilometre küp camsı kül ve süngertaşı savurur. MS 79 yılında Romalı bilgin Plinius'un -Plinius'lardan yaşlısının- öldüğü Vezüv patlaması gibi püskürmeler böylesi felaketlerdir; bu nedenle Plinius tipi püskürme adıyla anılırlar. Büyük bir gizli tehlike oluştururlar.
Sayfa 243 - TÜBİTAK Yayınları - Çeviri: Ülkü Tansel - II. Basım, 2008 • Yanardağlar, Tsunamilerve DepremlerKitabı okudu
1985 Şili depremi
Genelde, pek çok yerde depremin şiddeti çok yüksek ve süresi uzun olduysa da, modern yapıların çoğu titreşimlere dayanabildi. Bu olumlu sonuç bir ölçüde, Şili'nin geçmiş depremlerde kazandığı deneyime dayalı inşaat yasalarından kaynaklanıyordu. Özellikle dikkat çekense, daha erken tarihteki bir depremde zarar görmüş bir kilisenin bu kez sağlam kalan güçlendirilmiş yapısıydı.
Sayfa 199 - TÜBİTAK Yayınları - Çeviri: Ülkü Tansel - II. Basım, 2008 • Depremler ve LevhaTektoniğiKitabı okudu
Alınan ders şudur: Kentleşen Türkiye'de, İstanbul da içinde olmak üzere, tehlikeye açık binalara her yerde rastlanmaktadır. Kuzey Anadolu fayının batıya doğru yeni adımlarının doğuracağı gelecek depremlerin büyük kaygı kaynağı olması gerekir.
Sayfa 91 - TÜBİTAK Yayınları - Çeviri: Ülkü Tansel - II. Basım, 2008 • Açıla Açıla İlerleyen Bir Fermuar: 1999, Kocaeli, TürkiyeKitabı okudu
Reklam
Geçen son yirmi otuz yılda, yeryüzündeki birtakım deneme noktalarında yapılan nükleer yeraltı patlatmaları önemli yersarsıntıları meydana getirmiş bulunuyor. Derin sondaj kuyularıyla inilerek yeraltında bir nükleer düzenek patlatıldığında, çok büyük nükleer enerji açığa çıkar. Saniyenin milyonlarca birinde, basınç Yerküre üstündeki hava basıncının
Sayfa 102 - TÜBİTAK Yayınları - Çeviri: Ülkü Tansel - II. Basım, 2008 • Deprem TürleriKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.