Cumhurbaşkanı ve başbakanın bilgisi dahilinde, CIA tarafından kurumlaştırılan,
örgütlenen ve finanse edilen Gladyatörler, Hıristiyan Demokrat Parti, istihbarat örgütleri,
jandarma, P-2 Mason Locası vb. gibi örgütlerin de destek ve katkısıyla İtalya’da Komünist
Partisi’nin seçimle iktidara gelmesini engellemek için, sağ ve sol terörü kışkırtıp, gerektiğinde
devlet terörü ve provokasyonlara başvurarak toplumu destabilize(istikrarsızlaştırma) ve
demagnetize ederek, bir yandan ABD yanlısı düzeni tutan örgütlerin güçlenmesini sağlarken,
öte yandan terörü bahane ederek baskı yasalarını çıkararak demokratik görünümlü neo-faşist
düzenler kurmayı başarmışlardır.
Gladio skandalında boy gösteren güçler ve yetkili kişiler, özellikle istihbarat örgütleri ve
P-2 Mason Locası diğer ülkelerdeki derin devletlerinin omurgasını oluşturdukları
görülmektedir.. Bu bağlamda Mehmet Eymür’ün Ziverbey Köşkü ile Susurluk olayı içinde
yer almış olmasını bir gün değerlendirme durumunda kalacak araştırmacılar önemli bulgulara
ulaşabilirler. Çünkü Mehmet Eymür, büyüğü Hiram Abas’la birlikte derin devletin istihbarat
kanadında antikomünizm ve “küreselleşme” adına etkin roller üstlenip, ABD
emperyalizminin değirmenine su taşıdıklarını gözlemliyoruz..