Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Derin Tarih - Özel Sayı 4

Derin Tarih Dergisi

Derin Tarih - Özel Sayı 4 Sözleri ve Alıntıları

Derin Tarih - Özel Sayı 4 sözleri ve alıntılarını, Derin Tarih - Özel Sayı 4 kitap alıntılarını, Derin Tarih - Özel Sayı 4 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fakirlik ve zaruret içinde inleyen Avrupalıların gözünde Endülüs erişilmesi güç parlak bir medeniyet merkeziydi.
Endülüs
İslam medeniyeti ve Endülüs altın çağını yaşarken Avrupa cehalet içndeydi.
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Endülüslü hanımlar arasında en çok Kur’an, tefsir, şiir ve hat sanatı ilgi görürdü.
Endülüslü Kadınlar
Endülüs toplumunda kadınlara ayrılan sahada-ki bir ayrımcılıktan ziyade ontolojik yapı itibariyle görev paylaşımında farklılık dersek daha doğru olacaktır- bütün kültürel ve entellektüel faaliyetler bulunmaktaydı. Bilimsel çalışmalar ve özellikle edebiyat, kadınların en etkin olduğu alanların başında gelirdi.
''Ortaçağ'' tabiri batıya aittir. Batının tarih sınıflandırmasının dünyaya kabul ettirdiği bir yaklaşımdır. Şunu söylemeliyim ki İslam dünyasının Orta Çağ'ı batının modern çağıdır.İslam dünyası Ortaçağ'a 18. yüzyılda girdi. Ondan evvelki dönemler bizim altın çağımızdı. İslam dünyası altın çağındayken batı dünyası karanlık Çağını yaşıyordu.
Prof.Dr. Bekir KarlığaKitabı okudu
"Batı'da matbaanın icadından sonra kitabı en çok basılan kişi İbn Sina ve İbn Rüşd'dür. İlk basılan kitaplardan biri İbn Sina'nın 'Kanun'u, diğeri de İbn Rüşd'ün 'Külliyat'ıdır."
Reklam
Rönesansı şekillendiren İslam düşüncesi
"Bir çok Batılı düşünür Yahudi mütercimlerin Arapça ve Yunancadan Latince çevirdikleri metinlerin Ortaçağ hristiyanlığının yenilenmesinde çok önemli bir rol oynadığını, bu çevirilerin Avrupa'nın düşünme standartlarını değiştirdiğini ve bu sayede sorgulamayan inancın yerini akılcı düşünmenin aldığını söyler."
"Tamı tamına 781 yıl süren Endülüs medeniyetine Maria Rosa Menocal' in ifadesi ile 'dünyanın ziyneti' (the ornament of the world) denilmesi, hakikatte bir iltifat değil hakkın teslimi sayılmalı."
Kaybettiğimiz medeniyet: 'ENDÜLÜS'
Mesela neredeyse bütün Batı dünyasının fikri arka planına yön veren İbni Rüşd'ün Endülüs'lü olduğunu biliyor muyuz? Ya da Zehravi'nin ameliyat esnasında narkoz kullanan ilk cerrah olduğunu?Dünyanın ilk konservatuarı Kurtuba'da kuruldu desek çok mu abartmış oluruz? Bizce hayır!Ancak siz ısıtılıp ısıtılıp önümüze servis edilen Batı menüsünü yemekten bıkmadıysanız...
Bir müslüman için..
Endülüs'e gitmenin anlamı boğa güreşi, flamenko ve Barcelona'nın keyifli maçlarından ötede bir yerlerde yatıyor olmalı bizim için...
Reklam
"Müslümanların İber yarımadasına gelişiyle muazzam bir iktisadi canlanma yaşandığını dost-düşman herkes kabul ediyor. Nüfus arttı, Akdeniz ticaret ve seyahat yolları ülkenin önüne yeniden açıldı. İbn Rüşd gibi filozoflar, Zehravi gibi farmakologlar, İbni Arabi gibi Sufiler, İbn Hazm gibi hukukçu-edipler kuyruklu yıldızlar gibi asırlarca Avrupa semalarını boş bırakmadılar. O kadar ki Endülüs'te yaşayan Hıristiyan ve Yahudi gençler kendilerini Arapça şiirin cazibesine kaptırmışlardı. Kurtubalı Alvarius, Hristiyan gençlerin Latince mektup bile yazamazken, Arapça kaside düzme yarışına girdiklerinden şikayetçiydi."
"Kurtuba eğitim ve bilimde katettiği mesafe ile 10. asırda Avrupa'nın en büyük ilim merkezi haline gelmiştir. Bu dönemde yalnız İslam ülkelerinden değil, Avrupa'dan da birçok kişi ilim öğrenmek için Kurtuba'ya akın etmiştir. Yalnızca 925 senesinde ilim öğrenmek için Avrupa'dan Kurtuba'ya gelen öğrencilerin sayısı 700 civarındadır. Fransa Kralı 4. Louis'in kızı Elizabeth, İngiltere Kralı 2. George'un kardeşinin kızı Dubant'ın içinde bulunduğu bir grup kız öğrenci beraberindeki kalabalık bir grupla islam coğrafyasında eğitim görmüştür. Avrupa'da çeviri hareketlerinin öncülerinden rahip 'Gerger de Oraliac' Kurtuba Camii'nde 3 yıl kalarak eğitim görmüş, daha sonra 2.Sylvester adıyla papa olmuştur."
"Fakirlik ve zaruret içinde inleyen Avrupalıların gözünde Endülüs, erişilmesi güç, parlak bir medeniyet merkeziydi. Nitekim ünlü tarihçi Draper 'Paris ve Londra, bataklıklar içindeyken Kurtubalılar taş döşeli yollarda aydınlık içinde yürüyorlardı' der. 'Cin Papa' diye bilinen Papa ll. Sylverster, Endülüs'e gelerek bir süre kalmış ve buradaki ışığı Avrupa'ya taşımak üzere beraberinde 3 şey götürmüştür: Abaküs, küre ve usturlab."
Avrupa'da İslam
"Endülüs medeniyeti Kurtuba'da insanlığın en muhteşem kültür ve bilim örneklerini ortaya koymuştur. İslam bilim geleneğinin kuruluş devrindeki seçkin şahsiyetleriyle İslam medeniyetine özel bir yere sahip olan şehir: felsefe,tıp, astronomi, botanik ve matematik gibi bilimlerde Avrupa'nın aydınlanması öncülük etmiştir."
"İspanyolları Endülüs'ü yok ettikleri için suçlamak açık kapıyı omuzlamak değil de nedir ? Ecdadımıza bu benzersiz eserleri verdiren kudret ve enerji bizlerden neden elini çekmiştir? Onlara El-hamraları, Alkazarları, Kurtuba mescitlerini ilham eden dinin güneşi bizim dünyamızdan ilhamını neden esirgiyor?"