II. Mahmud devrinden 1925 yılına kadar fesin şekli zaman zaman değişmişti. Sultan Abdülaziz devrinde feslerin boyu kısaltılarak tabla kısmı da daraltılmış ve bu tür feslere "Azizi" adı verilmişti. Sultan Abdülhamid devrinde ise feslerin tabla kısmı daha da dar bir hale getirilerek boyları uzatılmıştır ki bunlara da Hamidi denilmiştir.
Avrupa Türk İslam Birliği'nin Almanya'daki bir kurultayına gidiyorduk. Üstad'ı fabrikadan aldım. Elinde naylon bir torba vardı. İçinde ne olduğunu sorunca "Ben sana sonra anlatırım" dedi. Arabayı park ettik. İnerken bana bir şey sormak istediğini söyledi ve "Başıma fes takacağım, ne dersin?" diye ekledi. Torbanın içinde de fes var. "Takacağım ve bundan sonra da hep öyle konuşacağım." Ben insanların hazır olmadıklarını, alay edeceklerini söyleyince, "Ben lisanımla, oturup kalkmamla, hayat tarzımla bu dünyaya ait değilim, böyle rahat edemiyorum, ben bir Osmanlıyım, insanların ne diyeceği umurumda değil" dedi. Arabada taktı ve indi.
O gün, ismini vermeyeyim, meşhur Türkçü bir siyasetçi konuşma yaptı. "Türkün Türkten başka dostu yoktur, ne mutlu Türküm diyene, bir Türk dünyaya bedel" minvalinde. Üstad bana eğildi ve "Bak şimdi bunu nasıl perişan edeceğim" dedi. Çıktı kürsüye, öyle bir verdi veriştirdi ki ancak o kadar olur. Irkçılığı yerin dibine soktu, İslam ile mizan etti. Osmanlı son devrinde münevverler fesle, dini sınıf sarıkla gezerdi. Üstad da "Ben tarih çalışıyorum, hukukçuyum diyerek fes takmıştı. Aynur abla (hanımı) "Bari takıyorsun, sarık tak" diye israr etti. Bu hususta defalarca tartışmalarına şahit oldum. Aynı şekilde sigarasına da karşı çıkardı. O yüzden Üstad evde sigara içmezdi.
Sayfa 75 - Derin Tarih Dergisi Kadir MısıroğluKitabı okudu
1992-93 yıllarında transit vize almak için İstanbul Rum Konsolosluğu’na gittim. Gişedeki memur bana: “Kadir Mısıroğlu
neyin oluyor?” dedi. “Babam!” dediğim anda pasaportumu yüzüme fırlattı ve: “Çık git buradan!” dedi. Konsolosluktaki sıradan bir memur bile düşmanını tanıyordu kısaca.
1991’den beri Fetullah Gülen’i anlattığında duymaya bile korkanların son senelerde helâllik isteyip özür dilediklerine
birçok defa şahit olmuşumdur.
| Fâtıma Mehlika (Kadir Mısıroğlu'nun kızı)