Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Güncel Hayat Bilgisi

Ders Kitaplarında Cinsiyetçilik (1928 - 1995)

Firdevs Gümüşoğlu

Ders Kitaplarında Cinsiyetçilik (1928 - 1995) Sözleri ve Alıntıları

Ders Kitaplarında Cinsiyetçilik (1928 - 1995) sözleri ve alıntılarını, Ders Kitaplarında Cinsiyetçilik (1928 - 1995) kitap alıntılarını, Ders Kitaplarında Cinsiyetçilik (1928 - 1995) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nereden Nereye
1933'te, kız çocuğu yansıma deneyi yapıyor. (Hayat Bilgisi Eşya ve Fen Bilgisi Rehberi, 1933.) 1982'de, kız çocukları Fen Bilgisi kitaplarında ütü yaparken resimleniyor. Konu: "Mikropları öldürmek"!
Kadın düşmanlığının tohumları
1939 yılı birinci sınıflar için hazırlanan Okuma Kitabın'da "Şehir" başlıklı parçada şunlar yazılı: "Büyük alanlarda bahçeler heykeller var. Küçük çocukların bir ta­ kımı bahçede ağaçların altında oynuyorlar. Çok küçükler arabalar içinde uyuyorlar, anneleri, dadıları onların yanında bekliyorlar. Aynı parça on yedi yıl sonraki İlkokuma ve Alfabe kitabında, "...an­neleri, ablaları onların yanında bekliyor" biçiminde değiştirilmiş. Dadı, abla olmuş. Böylece ablaların potansiyel anne oldukları anımsatılıyor. Toplumsallaştırmada geç kalınmak istenmiyor!
Reklam
Atatürk: "Kadının Kapanması Garip ve Vahşi Bir Durum"
Bazı yerlerde kadınlar görüyorum ki, başına bir bez veya peştemal, veya buna benzer bir şeyler atarak, yüzünü gözünü gizler ve yanından geçen erkeklere karşı arkasını çevirir veya yere oturarak yumulur. Bu tavrın manası nedir? Efendiler medeni bir millet anası, millet kızı bu garip şekle, bu vahşi vaziyete girer mi?" Atatürk
Ders kitaplarına göre anne tanımı
1945'lere dek, ders kitaplarında aile içi işbölümü, cinsiyetçi yaklaşım temel alınarak belirlenmemiş. Anneyi mutfakta veya herhangi bir ev işi yaparken göremiyoruz. Anne-baba, tek tek veya aile içinde resmedilirken paylaşımcı bir izlenim veriliyor 1950 sonrasında yazılan Alfabeler ve diğer ders kitap­ larındaki aile resimlerinde ise, kadınlar sürekli, yemek, reçel, turşu, salça yaparken, ev temizlerken, çamaşır yıkarken, ütü yaparken, örgü örerken gösteriliyor. Gülümsemeleri de yüzlerine yapıştırılmış gibi.
1952 ilkokul 4. sınıf yurttaşlık bilgisi kitabi
Babamız bize lazım olan şeyleri pazardan çarşıdan satın alır, eve getirir. Annemiz yemekleri pişirir, soframızı hazırlar, baba­ mız bütün gün işinde çalışır. Annemiz bütün gün ev, tarla, sa­ ğım işleriyle uğraşır. Yün eğirir, yemek, çamaşır, ütü ve temiz­ lik işlerini yapar."
1938 Satıcısı: "Kârsız Bol Bol Vereyim" 1953 Satıcısı: "Yaşasın Para, Bol Para" Yine, 1945 öncesinde ders kitaplarında bireycilik eleştirilir ve top­lumsallık önplana çıkarılır. "Milletini kendinden çok sev" anlayışı ço­cuklara verilir
Reklam
İster çocuk olalım ister yetişkin, bizim seçmediğimiz bir insanı bizden sürekli dikkatli olmamızı bekleyen bir öğretmeni dinlemek zorunda kalmamız haksızlıktan başka bir şey değil !
Eğitimin içine edilmesinin tarihi
1945'lerde her alanda olduğu gibi, laiklik konusunda da büyük bir gerileme söz konusu oldu. Şeriatçılığa karşı ideolojik mücadele örnek­ leri yavaş yavaş ders kitaplarından çıkarılmaya başlanıyordu. 1950 ve sonrasında ise artık ders kitapları, genç Cumhuriyetle hesaplaşan, dine ilişkin temalarla doldu. 1935’te okullarda din dersleri okutulmazken, 1949'da ilkokulların 4. ve 5. sınıflarına seçmeli olarak din dersi kondu. 1950'den başlayarak.da çocuklarına din dersi aldırmak istemeyen ve­ lilerin başvurusu dışında kalan öğrenciler, din dersi okumaya baş­ ladılar. 1956’da artık din dersleri ortaokullarda da seçmeli ders olarak yerini aldı. Adım adım, din derslerinin zorunlu ders haline getirilmesi; İmam-Hatipler, özel okullar, Kur'an kursları ve daha pek çok araçla laikliğin içi boşaltıldı, kazanılan mevziler tahrip edildi.
Osmanlı Kadını
"Taassup için ahlak, ırz; ırz da, bilhassa kadın demektir. İstanbul'da kadınların ırzından yalnız kocalan, ana babaları sorumlu değil idi­ ler. Bütün mahalle halkı aile hayatını kontrol ederdi. Bir eve kadın alındığı haberi duyuldu mu, imam, bekçi ve belli başlı mahalle eşrafı gider, o evi basardı... Sokakta herkes kadın kıyafetine ka­ rışmak hakkını kendinde görürdü. Yüzler, eller, kollar ve bacaklar iyice kapanmalı, çarşaflar vücut biçimini hiç sezdirmemeli, peçeler bir süs değil tam bir örtü olmalı idi
Nereden Nereye
1928 Yurt Bilgisi kitabında ise, kadınların çalışma yaşamına ilişkin örnekler her fırsatta veriliyor: "-Böyle hariçte çalışan kadınlar arasında bildikleriniz var mı? "-Evet efendim. Komşumuzun kızı hastabakıcılık ediyor, bir ar­ kadaşımızın annesi öteki mektepte muallimdir, bir arkadaşımızın annesi de tütün şirketinde kâtiplik ediyor." 1950'lerden sonra ders kitaplarında verilen örneklerde, para kazan­ ması gereken erkek çocuk ile para kazanan baba imgelerini bir arada gö­ rüyoruz. Sık sık, "babamız bir işte çalışır" ve "annemiz ev işlerini ya­ par" cümleleriyle karşılaşabiliyoruz.
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.