çok çok enderdir bir kitabı bitiremediğim. bu da onlardan oldu, kendimi çok da zorladım oysa. neden bitiremediğime gelince sanıyorum yazarın durduğu yer beni zorladı.
dersim meselesi de biraz "tabu" konu kabul. yazar bir katliam olmadığını kanıtlamaya çalışıyor; orada yaşananlar her isyan edenin karşılaşacağı şeylerdir diyor. peki tamam diyelim ama katliam olmadığını kanıtlarken daha bilimsel daha akademik dipnotlara ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. onunla aynı görüşte olmayan yazarlar için kullandığı bir tabir var; "bölücü koro"! nedir bunlar, kimdir? dersim katliamı olmuştur diyenler.
bir de meselenin biraz insani tarafından bakılabilmesini isterdim bu tür konularda. yani evet isyanı bitirme amacındasın ama dağda, taşta saklanan çoluğa çocuğa ne oldu abi? dersimin kayıp kızları nerede? hayır kitapta bahsi bile geçmiyor. (280 sayfa boyunca en azından)
sonra Atatürk ün katliamdan haberi olduğunu kanıtlama çabası.. olması veya olmaması değil burada beni rahatsız eden, sanki onun haberdar olması konuyu masum kılacakmışçasına yazarın verdiği çaba beni rahatsız etti. talimatı vermiş dahi olabilir, bu operasyonun verdiği zararları/kayıpları temize çıkarmaz!