...Sessizliği Derviş bozdu:
"Kimi için derya; kan, barut, esaret, bir karış toprağa basma hayaliyle heba olan ömür demektir Hızır. Senin içinse melanet bucağı değil, ana kucağı olacak. Dünyanın işleyişini, küffarın amaçlarını, Müslümanların bunlar karşısında ne yapması gerektiğini anlayacaksın. Dünyaya düzen getirmenin yolunu, yani nizam-ı âlemi anlayacaksın.
Kefere kafanızı kaldırmanızdan memnun değil. Sizlere karşı yırtıcı bir güç kurma peşindeler. Uskokları kurmaya çalışıyorlar. Topraklarını kaybetmiş Sırp ve Hırvat çapulcularından devşiriyorlar adamlarını. Bu adamlar Türklere duydukları tarifsiz nefretten dolayı acıma nedir bilmeyecekler. Kan dökmekte sınır tanımayacaklar. Zorlanacaksınız."
Hızır merakla sordu:
"Sen nereden bilirsin bunu?"
"Hızır, artık bu soruları geç de dediklerimi iyi belle."
Helen gözlerini kaçırdı Cem Sultan'dan. Başını kaldırdı, her şeyi unutturan bir gülümsemeyle baktı. Olağanüstü bir güzellikle parlıyordu. Cem Sultan bu mucizenin hangi kudretli el sayesinde gerçekleştiğini biliyordu. Uzun zamandır hüzünlü, düşünce dolu gözlere çıkış yolu arayan, solgun, çökük yanaklarına can getiren, yüreğinde tutku dalgası canlandıran Allah'tı. Göğsunun heyecanla inip kalkmaya başlaması bundandı. Yorgun varlığındakı bu canlanma ve renklenmenin nedeni belliydi. Gülümsemesi ne kadar çekici, attığı kahkahalar nasıl da ahenkliydi. Cem Sultan çevreye bakındı. Kadınlarla göz göze gelmekten çekindi. Herkesi, her şeyi yok saymak istiyordu. Yarın belki çok geç olabilirdi. Kim bilebilirdi ki bir an sonrasını? Kaderin zincirleri Allah'ın elinde değil miydi?
Doğruyla gerçeğin ta kendisi gibi bir görüntü... Gerçeğe ulaşmak için yeterli bilgiye, bilgiye ulaşmak için doğruya, nihayetinde hakikate, yani gerçekle doğrunun bir araya gelmesine ulaşabilecek miydi?
Bilgisizlik kadar bilgiye götüren merak da insanın ayağını kaydırabilir. İnsan, ona verilen kudretin sona ermeyeceğini sanarak hataya düşebilir. İrade özgürlüğü insanın mutlak özgür olduğu manasına gelmez. İrade zayıflığı kulu günaha düşürebilmektedir.
“Yalanın kendine has bir kokusu olur Hızır.Bunu ancak ruhsatlı olanlar bilir.Yalancınınsa sıcaklığı yanındakilerden farklıdır.Bilenler bu sıcaklığın cehennemden geldiğinin farkındadırlar.”