Devlet (2 Cilt Takım)

Platon (Eflatun)

Devlet (2 Cilt Takım) Gönderileri

Devlet (2 Cilt Takım) kitaplarını, Devlet (2 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, Devlet (2 Cilt Takım) yazarlarını, Devlet (2 Cilt Takım) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hukuk ve tıpla ilgili işler için kişinin başka ülkelere gitmek zorunda kalması, kendi topraklarında bu hizmetlere ulaşamaması, kendini başkalarına teslim etmeye mecbur olması utanç verici değil midir?
Sayfa 126 - SokratesKitabı okudu
SOKRATES: Kumaş boyayanlar, yünü gerçek sur moruna boyamak istediklerinde önce astar olarak kullanacakları beyazı seçerler. Beyaz zemini, menekşe rengini kusursuz şekilde alabilsin diye büyük özen ve çabayla hazırlar ve uygularlar. Sonra renk vermeye başlarlar. Bu şekilde boyanan her renk tutar. İster külle ister külsüz yıkansın, zaman içinde canlılığını kaybetmez. Fakat zemin dikkatle hazırlanmamışsa morun da, herhangi başka bir rengin de ne kadar kötü göründüğünü fark edersin. SOKRATES: O hâlde, askerlerimizi seçip onlara müzik ve jimnastik eğitimi verme amacımızı da anlayacaksın. Yasaların boyasının kusursuz şekilde tutmasını sağlamak için bu. Böylece hem tehlikeler hem de diğer şeylerle ilgili düşüncelerinin rengi, eğitimle ve alıştırmalar sayesinde kalıcı olacaktır. Haz gibi güçlü bir suyla yıkandığında solup gitmeyecektir. Bu, ruhun üzerinde, küllü ya da sodalı sudan çok daha güçlü bir etkiye sahiptir. Üzüntü, korku ya da arzu da aynı şekilde, diğer bütün çözücülerden daha güçlüdür. Yasalarla uyum içindeki, gerçek veya yalancı tehlikeler karşısındaki tutumumuz, kurtarıcı bir güçtür. İşte ben buna cesaret diyorum. Sende kabul ediyorsan tabii.
Reklam
Sancılı bir ruhun acıları dindiren, umuttan daha tesirli bir merhem yoktur...
ADEİMANTOS: Evet, yoksa bahsettiğin kanunsuzluk kolayca içeri sızabilir. SOKRATES: Doğru, eğlence adı altında belirir ve başta zararsız gibi görünebilir. ADEİMANTOS: Zararsızdır da aslında ancak bu serbestlik şevki yavaş yavaş yerleşip sezdirmeden geleneklerin içine sızar. Ardından daha da güçlenerek insanlar arasındaki anlaşmaları işgal eder, sonra yasalara geçer ve en sonunda büyük bir umursamazlıkla hem bireysel hem de toplumsal tüm hakları ortadan kaldırır.
SOKRATES: Kent, yasa koyucuların onlara öğrettiği gibi, korkulacak ve korkulmayacak şeylerin doğasıyla ilgili o görüşü her koşul altında koruyan parçası sayesinde cesur diye anılır. İşte, senin cesaret dediğin bu. GLAUKON: Tam olarak anlamadım sanırım, tekrar açıklar mısın? SOKRATES: Cesaretin bir tür kurtuluş olduğunu kastediyorum. GLAUKON: Neyin kurtuluşu? SOKRATES: Yasanın, eğitimle aşıladığı korkulacak şeylere saygı duyulması görüşünü, bunların ne ve hangi yapıda olduğunu göstermesini kastediyorum. “Her koşul altında...” derken de “İnsan, haz ya da acı karşısında, arzu ya da korkunun etkisi altında direnir, görüşlerini değiştirmez.” demek istiyorum.
Sayfa 182
SOKRATES: Herhangi bir devletten “cesur” ya da “korkak” diye bahseden kimse, devlet adına savaşa gidenleri düşünerek konuşur. GLAUKON: Kimsenin aklına başka bir şey gelmez. SOKRATES: Vatandaşların geri kalanı cesur ya da korkak olabilirler ama onların cesareti ya da korkaklığı devletin nasıl anıldığını etkilemeyecektir.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.