Elif onun gerçek adıydı. Onu tanıyıp gönlümü kaptırdığım günlerde yanına sokulmuş, kulağına "Sen benim yıldızım, sitaremsin!" diye fısıldamıştım. Hoşuna gitmişti; hissetmiştim, hatta çok hoşuna gitmişti. Hoşuna gittiğini daha sonra heybesinin üzerine işlediği yıldız nakışlarından anladım. O günden sonra hep "Sitare" diye çağırdım onu "Sitare'm". Ve "Sitare" ikimizin arasındaki adı oldu.