Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye’de Edebiyat ve Antikomünizm

Devlet, Düzen, Anarşi

Fatih Yaşlı

Devlet, Düzen, Anarşi Sözleri ve Alıntıları

Devlet, Düzen, Anarşi sözleri ve alıntılarını, Devlet, Düzen, Anarşi kitap alıntılarını, Devlet, Düzen, Anarşi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
(...) Türkiye yönetici sınıfı 1945 sonrası, antikomünizm adına Cumhuriyet'in kurucu felsefesinden giderek uzaklaşmış, Türk sağı da antikomünizmle birlikte devlete sahip çıkma ve onu yeniden kendisinin olarak görme şansına sahip olmuştur. Bu devletle Türk sağı arasındaki gerilimli ama varoluşsal ilişkinin temelini oluşturmuştur.
Sayfa 173Kitabı okudu
Peyami Safa misyonunu anlatıyor:
Benim komünizme karşı davam, iştirak etmediğim herhangi bir düşünceye akideye ve sisteme karşı değildir. Yeraltında çalışan, sinsice arkadan vuran, memleketin bütün kutsal inançlarını, teessüs etmiş bütün millî değerlerini, zevkini, hayat anlayışını temelden yıkmaya çalışan ve bunu açıkça yapamayınca edebiyat, resim, tiyatro, karikatür, mizah, günlük makale ve fıkra, dedikodu, iftira, her çareye el atan ajanlara ve kandırabildikleri aptallara karşıdır.
Reklam
Yakup Kadri,
Nâzım'dan "ipten ve kazıktan kurtulmuş kaşarlı sabıkalılardandır" diye söz eder.
Sayfa 106 - Yakup Kadri "Putları yıkıyoruz" kampanyasında Nâzım'ın hedefilerinden biridir.Kitabı okudu
Faşizmin evrensel ideolojik şemasına uygun bir şekilde, ülkücülük de sınıfların ahenk içinde yaşadığı, emek-sermaye çelişkisinin olmadığı bir toplum tahayyülünü dile getirir.
Sayfa 301Kitabı okudu
(...) devlet, değişmez bir özü ve ideolojisi olan, sınıflar üstü ve "kendi için" bir yapı değil, sınıflar mücadelesinin somutlaştığı alandır.
Sayfa 172Kitabı okudu
Peyami Safa'ya göre:
Komünistler eserlerinde sürekli burjuva toplumuna saldırırlar ve burjuva hayatını kokmuş göstermek erkekleri arsız ve hayâsız, kadınları fahişe bir cemiyetin piyeslerini ve romanlarını yazarlar.
Reklam
Antikomünist edebiyatın temel argümanlarından biri, (...), komünistliğin psikolojik bir sorundan kaynaklandığı yönündeki iddiadır. Komünistler, devrimciler, solcular, antikomünist romanların hepsinde kişilik bozukluğu olan, kompleksli, sevgisiz, şiddete ve özyıkıma eğilimli tipler olarak resmedilirler. Devrimcilik de tüm bunların bir yansıması olarak karşımıza çıkar ve bir akıl hastalığı olarak kodlanır. Bu nedenle, dünyanın farklı yerlerinde, cezaevlerindeki komünistlere, devrimcilere birtakım sözde psikolojik tedavilerin -ki bunlar kimi zaman işkence raddesine varmaktadır- uygulanmasına kalkışılması şaşırtıcı değildir.
Sayfa 192Kitabı okudu
Atsız'a göre Sabahattin Ali'de
"büyük bir ihtiras" vardır. "Yükselmek, büyük işler yapmak, meşhur olmak" istemektedir ama "bu kadar yükselmek için gereken maddi ve manevi kuvvet kendisinde olmadığından ruhunda derin bir yas" duymakta, insanlığa hinç beslemekte ve bu hınç doğal olmayan bir hal almaktadır. Ali'nin "diğer ve belki asıl büyük derdi de kadınlar üzerinde müessir" olmamaktır. "Genç olduğu için birtakım arzular" beslemekte, "etrafında muvaffak olanları" görmekte ama kendisinde kendi tabiriyle "kadınları cezbedecek hiçbir şövalye tarafı bulunmadığı için" hiçbir kadın onunla arkadaş olmak istememektedir.
Sayfa 118Kitabı okudu
(...) Nihal Atsız, "Artık doğrudan doğruya bu milletin milliyetperverlerini çirkefe batırmak için uğraşan komüniste hitap edebilirim," diyerek Sabahattin Ali'ye olan öfkesini kusmaya başlar. Onun “Rumluğu”na vurgu yapmak için “Kirye Sabahattinaki" hitabını kullanan Atsız, komünistliğine vurgu için ise ona "Yoldaş Sabahattin Aliyef" diye seslenir. Sabahattin Ali "kanı bozuk Rum dönmesi ve Marx'ın fikrî veledi"dir.
Sayfa 124Kitabı okudu
Peyami Safa'nın sosyalizm ve komünizm tanımıdır:
İnsanlığın tarihi istihsal tarihidir. Faktör sadece ekonomiktir. Müstahsil ve müstehlik arasındaki münasebetin ıslahı mülkiyetin ortadan kaldırılmasına bakar. Proletarya esirdir. Ona hürriyet vermeyen burjuva cemiyeti için helak olmak mukadderdir. Kadın da esirdir ve cemiyetin iktisadi bünyesi değişmeden kurtulamaz. Mücerret sıfat ve estetik yoktur. İsterseniz şair diye bir adam da yoktur. Orak çekiç markalı kalemini mazlum sınıf lehine kullanan ve düz lakırdılarla yazan bir kavga adamı vardır. İşte o kadar. Arkasından da "hey bana bak, ulan, avanak, dangalak, salak, tombalak" gibi birkaç sesli kafiye ve teşbih ve imza...
Reklam
"Kuyu" kitabı incelemesinden bir alıntı:
Devlet aynı tanrı gibi, tartışılabilir bir şey değil, yalnızca sadık kalınır ve uğruna ölünür bir şey. Tanrı için akan kanlar devlet içinde kan akıyor ve ne tanrı kana doyuyor ne devlet.
Sayfa 319Kitabı okudu
Gençliğim Eyvah, diğer Buğra romanlarına nazaran edebi niteliği daha düşük olmakla birlikte, Türk sağının "anarşiye karşı devlet ve düzen savunusu" söyleminin roman formunda dile getirilişinin en yetkin örneklerinden biridir.
Sayfa 197Kitabı okudu
Şekilsel bir Kemalist eğitim çatısı altında, kendini Kemalist, ilerici demokrat ya da solcu gören öğretmenlerle/hocalarla, Türk sağının rahle-i tedrisinden geçmiş öğretmenler ve hocalar, güç dengeleri il il, ilçe ilçe, okul okul değişecek bir şekilde birbirleriyle mücadele etmektedirler ve bu mücadelede devlet aygıtının Kemalist, ilerici, devrimci, solcu öğretmenlerin yanında olduğuna dair tek bir kanıt bile gösterilemez.Özellikle taşranın mutaassıp şehirlerinde ya da genel olarak mutaassıp ilçelerde ise ibrenin kimden yana olduğu çok net bir şekilde bellidir.
Sayfa 181Kitabı okudu
Milliyetçi muhafazakâr cenahın en önemli yazarlarından biri olduğunu söyleyebileceğimiz Tarık Buğra'nın romanlarının esas meselesini Türkiye modernleşme süreci oluşturur. Fethi Naci, Buğra'dan "siyasal görüşleri 'sağ' da olsa, yetenekli bir yazarın, gerçekliklere bağlı kaldığı zaman, başarılı bir romancı olabileceğinin günümüz Türk edebiyatındaki en tipik örneği" diye söz ederken haklıdır.
Sayfa 155Kitabı okudu
Nâzım'dan Peyami Safa'ya:
Bir düşün oğlum, bir düşün ey yetimi Safa bir düşün ki, son defa anlayabilesin: Sen bu kavgada bir nokta bile değil, bir küçük, eğri virgül, bir zavallı vesilesin!.. Ben kızabilir miyim sana? Sen de bilirsin ki, benim âdetim değildir bir posta tatarına bir emir kuluna sövmek, efendisine kızıp uşağını dövmek!
92 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.