Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar 2

Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)

Halil İnalcık

Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656) Gönderileri

Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656) kitaplarını, Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656) sözleri ve alıntılarını, Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656) yazarlarını, Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Pâdişahın son karar mercii ve veziriâzamın onun mutlak vekîli olması kuralı, Kanûnî'den sonra gelen pâdişahlar döneminde ihmâl okunmuştur. İdarede düzensizlikler hakkında XVI. yüzyıl sonları XVII. yüzyıl başlarında lâyiha (rapor) veren bürokratlar tarafından, bu temel kuralın terk olunmuş bulunması idarede kargaşanın başlıca nedeni sayılmıştır. Onlar, devlet işlerinde önemli kararların sarayda pâdişaha yakın sorumsuz kişiler, musâhib-nedîmler, vâlide sultanlar, müneccimler, pâdisah hocaları, şeyhler tarafından verildiğini; sonuçta hazinenin, hâs ve timarların, kadılıkların yağma edildiğini belirtirler..
Sayfa 46 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı pâdişahı mutlak iktidar sahibidir, doğrudur. Fakat tarihî bir gerçektir ki, padişahın iktidarını, İslâmî Şerîat, ataların koyduğu kanûnnâmeler ve geleneksel adâlet prensibi sınırlandırmıştır. XVII. yüzyılda iki pâdişahın katli, asker ve esnaf isyanları bu esaslar ileri sürülerek meşrûlaştırılmış, ayaklanmalarda Şerîat'in temsilcisi ulemâ, hareketi meşrûlaştırmaları için daima fetvâlarıyla önde görülmüştür..
Sayfa 45 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ünlü Alman sosyoloğu Max Weber, devletler tipolojisinde Osmanlı hükümdarlığını, kanûnlar üzerinde erk sahibi müstebit otokrasi olarak tespit eder ve bu özel devlet tipine sultanizm terimini uygun bulur..
Sayfa 45 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Çünkü devleti kuran, devletin (mülkün) sahibi pâdişahtır. Tanrı'nın devleti ona bağışladığına inanılır. Pâdişahlık Tanrı'nın bir bağışıdır. Otoritenin kaynağı Tanrı'dır. Onun dışında hiçbir siyasî otorite sahibi olamaz..
Sayfa 44 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı devlet düzeninde her karar son kertede, pâdişahın mutlak “emr ü fermânı” olarak çıkar..
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bin yıllık Orta-Doğu geleneğini izleyen Osmanlı devlet düzeni saltanatın, otoritenin yüksek karar birliği ve dokunulmazlığı inancına dayanır; pâdişah, mâlikü'l-mülk'tür. Ülkenin, devletin tek sahibidir. Bu prensip korunduğu sürece devlet düzeni kargaşadan korunmuş olur..
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hasan Beyzâde'ye göre, Veziriâzam Yemişçi Hasan Paşa, yeniçeri sayesinde sipahi ayaklanmasını bastırınca pâdişahın büyük iltifatına erişti, bundan gururlanıp birtakım haksız idamlara girişti, paşaları sürgüne yolladı. Yeniçerilerin desteğiyle fazlasıyla güç kazanan Yemişçi dikkatsiz davranıyor, pâdişaha ne arz etsem kabul eder, iddiasında bulunuyordu..
Sayfa 35 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Fâtih Sultan Mehmed'den beri cârî kanûna göre, veziriâzam yalnız ve yalnız pâdişaha hesap verir, araya kimse giremez. Pâdişahın devlet idaresinde, bu temel kuralı anması yerinde ise de zorbalara dayanan Kaymakam Mahmud Paşa bu kuralı çiğnemekteydi..
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Olağanüstü bunalımlarda pâdişahın, Bâbussaâde’de (Kapı) tüm devlet büyükleri ve ulemâ ile şikâyetçileri kabul edip kararı vermesi bir devlet geleneğidir. Olaylar, askerin ayaklanıp isteklerini kabul ettirdiğini göstermiştir. Bürokrasinin başı olan reîsülküttab Hasan Beyzâde, Tarih'inde, askerin bu hareketini kesinlikle kötüler..
Sayfa 31 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sinan Paşa, pâdişahın İstanbul'daki "meyhâne ve bozahâne ve kahvehânelerin" kapatılmasını emretmesi üzerine yazdığı bir telhîsinde (no. 33) Balıkpazarı'nda eskiden beri mevcut meyhânelerin "şimdilik" kapatılmamasını önerir; "kahvehâneler kapatılsın amma halka bir eğlence yeri lâzımdır" diye çekimserliğini belirtir; vergilerin kaybolacağını da sultana hatırlatır. Hazine'ye bu kaynaktan bin yük (bir yük 100 bin akça) gelir sağlandığını ilâve eder. Aksini söyleyenlere aldırılmamasını sultandan ister..
Sayfa 24 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 671 ile 680 arasındakiler gösteriliyor.