Tarih boyunca işgal ve sömürüye geçit vermeyen büyük halk yığınlarını bir arada tutan kültürel kodlar, genetik ruh ve toplumsal akıl; bireycilik adlı zehirle zehirlenerek, kültürel dinamiklerin tasfiyesi adına, sanayi devriminin ürettiği aygıtlar vasıtasıyla yeni dünya düzeni kurulmuştur.
“Aydınlanma adına ortaya konulan referanslar, skolastik düşünceye karşı hümanizmin saflarında yer alır gibi görünse de, hümanizmin tanımlanış biçimi,bireyselciliğin ve egoizmin gelişmesi dışında pozitif tek bir nitelik dahi katmamıştı hayata...”