Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Devrinin Büyük Yazarı Cengiz Aytmatov Hayatı ve Edebi Kişiliği

Osmonakun İbraimov

Devrinin Büyük Yazarı Cengiz Aytmatov Hayatı ve Edebi Kişiliği Sözleri ve Alıntıları

Devrinin Büyük Yazarı Cengiz Aytmatov Hayatı ve Edebi Kişiliği sözleri ve alıntılarını, Devrinin Büyük Yazarı Cengiz Aytmatov Hayatı ve Edebi Kişiliği kitap alıntılarını, Devrinin Büyük Yazarı Cengiz Aytmatov Hayatı ve Edebi Kişiliği en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitap okumak onun için çok değerli bir işti. Cambıl'da ( veterinerlik ) öğrenim görürken şehir kütüphanesinde kütüphane kapanana kadar saatlerce kitap okurdu.
Sayfa 30 - Bengü
Aytmatov'un romanlarındaki mankurt tipinin metafor olarak kullanılmasının sebebi, yazarın konuşma özgürlüğünün kısıtlanmasına, ideolojik baskılara, sansürler ve siyasi yasaklara bir tepkisi olarak düşünülmelidir.
Sayfa 119 - Bengü
Reklam
Cengiz Aytmatov, babasını ondan koparan sistemden nefret ediyordu. İnsanlığa, insan sevgisine olan inancını kaybetmişti. Hatta bu sistem ona pek çok ödül verdiğinde de ondan nefret etmekteydi. Öte yandan mevcut sistemin Kırgız halkı için birçok iyilik yaptığını da göz ardı edemiyor, halkın önüne büyük hedefler koyduğunu anlıyordu. İşte bu korkunç ikilem onun eserlerine de yansımıştır.
Sayfa 15 - Bengü
Annem, (ağabeyim Cengiz) Aytmatov'un bu yükselişini babam Törekul'un manevi bir zaferi olarak görüyordu. Roza Aytmatova
Sayfa 81 - Bengü
Genç Cengiz'in hayatı; en çetin hayat şartları, iki dilli ( Kırgızca-Rusça) bir ortamda büyümesi, trajik savaş günleri, kitap dünyasına girmesi, enstitü eğitimi, Moskova'da katıldığı yüksek edebiyat kursu, tüm bunlar gelecekte onun büyük bir yazar olmasına katkı sağlamıştır.
Sayfa 30 - Bengü
Eleştirmenler ne derlerse desinler, Aytmatov'u bir yazar ve bir kişilik olarak yetiştiren tüm çelişkilerine rağmen Sovyetler'dir. ... Aytmatov, her iki dili de ustalıkla kullanabilen, yani Kırgızca ve Rusçayı çok iyi derecede bilen bir yazardı. Dünyayı çok iyi algılayan Aytmatov, Uzak Doğu'dan Avrupa'ya kadar tüm insanlığa hitap edebiliyordu. Kaleminin evrenselliği en önemli özelliklerinden biriydi. Rus dili, bir yazar olarak bu dili okuyan ve bilen insanlara hitap ederken Türk dilli bir yazar olarak da Türk soylu halkları temsil ediyordu.
Sayfa 8 - Bengü
Reklam
Fakat bir imparatorluk yazarı için Kırgızistan çok küçük bir alandı, okur kitlesi de çok dardı.
Sayfa 170 - Bengü
Cengiz Aytmatov'un en büyük katkısı Türk dünyasının bir sesi olarak dünya edebiyatına dahil olmasıdır. Türk dünyasının bir temsilcisi olarak dünya edebiyatına girdi. Orta Asya'daki Türk dünyasının bir sembolü oldu. Sovyetlerin içerisindeki nüfusu az olan hakların kaderini dünya edebiyatına yansıttı.
Sayfa 260 - Bengü
"Çatışmalardan ve bazı insanların zulmünden kaçıp yerleşebileceğimiz ikinci bir dünyamız yok. Bize böyle bir imkan verilmemiş. Bu, pek de büyük sayılmayan gezegende yaşamayı öğrenmek, işte insanoğlunun bugünü ve bütün geleceği için tek seçeneği" demişti Aytmatov.
Sayfa 162 - Bengü
Aytmatov öykülerini zaman zaman Kırgızca yazsa da daha çok Rusça olarak kaleme almıştır. Bu, hem yazarı, hem de öykülerini daha cazibeli hale getirmiştir. Dahası yazarın öykülerini Rusça yazması Sovyetler Birliği edebiyat dünyasındaki özellikle genç yazarlar için birleştirici bir unsur olmuştur. Bu da açıkça gösteriyor ki, bir eser Rusça olarak yazıldığında yazarın başarısı o nispette yüksek olacak, okur sayısı o nispette artacak ve büyük bir dünya edebiyatını oluşturacaktır.
Sayfa 78 - Bengü
Reklam
Dine çok yakındı. Allah inancına sahipti. İslam hakiki dindir derdi. ....camiye veya mescitlere ibadet için gitmezdi fakat görmeye, gezmeye bazen giderdi. Türkiye'ye gittiğinde birçok camiyi gezmiş. Fakat namaz için camiye gittiğini bilmiyorum. Mesela ben de namaz kılmıyorum ama elhamdülillah Müslümanım. Aytmatov öyle Müslümandı. Osmonakun İbraimov
Sayfa 237 - Bengü
Türkiye ve Aytmatov
Türkiye'nin onun kalbinde ayrı bir yeri vardı. O, Doğu ile Batı arasında oluşmuş olan bu kültürel ve politik manzarayı hayranlıkla seyrederdi. Atatürk'ün ülkesinde, Orta Asya'nın post-Sovyet ülkelerinin takip edebileceği yolun izlerini gördü... Ankara ve İstanbul'a yaptığı her ziyaret onun için bir manevi bayram ve milyonlarca hayranıyla buluşması demekti. Türkiye onun için beğendiği Avrupa ile mensubu olduğu Müslüman Doğu'nun buluşma noktasıydı.
Sayfa 203 - Bengü
Aytmatov bir Müslüman idi. Kendini Müslümanım şeklinde ifade ederdi. Fakat bilhassa Afganistan ve İran'daki olaylardan sonra radikal dini yapılanmalardan endişe duymaya başladı. "Bunlar İslam dinini bozuyorlar" şeklindeki sözlerle endişelerini dile getirdi. O, laik anlayışa sahip bir insandı.
Sayfa 239 - Bengü
Beyaz Gemi
Şimdi şu soruyu sorma zamanı gelmiştir: "Beyaz Gemi, anti-Sovyet bir çalışma mıydı, Aytmatov, yoksa gizli bir muhalif miydi? Hem evet, hem hayır. Resmi propagandaya yatırım yapması açısından hayır. Sovyet sistemin önemli ahlaki kusurlarını göstermesi açısından evet.
Sayfa 104 - Bengü
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.