En Eski Dil Devrimi ve Sonuçları kitaplarını, en eski Dil Devrimi ve Sonuçları sözleri ve alıntılarını, en eski Dil Devrimi ve Sonuçları yazarlarını, en eski Dil Devrimi ve Sonuçları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiçbir yazar yapıtının güncelliğini yitirmesini,unutulup gitmesini istemez;tam tersine,unutulmasın,ilk yayınlanışında yarattığı küçük ya da büyük ilgi aylası her geçen gün biraz daha genişlesin ister.
Öyle ya,bir yönetim düzeni yıkılarak yerine başka bir düzen getirildiği zaman,bireyler bu yeni düzen içerisinde isteyerek ya da istemeyerek,güç ya da kolay,iyi ya da kötü,ama ne olursa olsun yaşayabilirler;buna karşılık,bir birey,bir küçük topluluk ya da bir kurumun dil düzleminde yapacağı değişiklikler aynı biçimde,aynı kolaylıkla toplumsallaştırılamaz.Kurum,topluluk ya da birey dilediği gibi yapar değişikliği ama iki adım ötede,başkaları eski biçimleri gene eskisi gibi kullanabilirler.
Bir kişinin bir sözü kendi bildiği,kendi dilediği gibi yazmasını hani neredeyse bir başkaldırma,yurda karşı bir suç sayacaklar da işleyenin susturulmasını,kazığa atılmasını,belki de ipe çekilmesini isteyecekler.
Dilde değişen, insanların dilde değiştirebildikleri,yalnızca adlandırmalardır,her zaman da bilinçli olarak yapılır ama dilin temel dizgesi hiçbir zaman değişmez.
Hazin ile acıklı’yı bir arada kullanmak sözümüze daha fazla bir anlatım gücü,daha derin bir anlam katmadığı gibi, sözcük çokluğu da her zaman bir anlatım gücünün,bir düşünme yeteneğinin belirtisi değildir.
Ne var ki, bir dilden başka bir dile yapılan aktarma,doyurucu olmak içiniyeniden düşünülmeyi gerektirir ve özel bir topluluk içinde dilin ilk edinilişinin getirdiği güçlü baskıdan sıyrılmak zorunlu olarak kişisel bir çaba ister.
Hiçbir yeni sözcük öyle bir çırpıda,TDK önerdi ya da ünlü bir yazar yazılarında kullandı diye benimsenmemiştir.Her birey kendi gereksinimlerini,kendi yönelimlerini izler bu konuda.