Din, Bilim ve Felsefe
Howard SelsamDin, Bilim ve Felsefe Gönderileri
Din, Bilim ve Felsefe kitaplarını, Din, Bilim ve Felsefe sözleri ve alıntılarını, Din, Bilim ve Felsefe yazarlarını, Din, Bilim ve Felsefe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yeryüzünde adalet yoktur! Günahkarların ve sömürülenlerin yeryüzündeki kısa mutluluklarından dolayı acı çekecekleri ve burada acı çekmiş olanların başka bir dünyada ödüllendirileceği başka bir yaşam mutlaka olmalıdır.
Kişi varlığını sürdürebilmek için direnç gösteren, karmaşık ve genellikle düşmanca bir çevreyle uzlaşmak zorundadır.
Din, ruhsuz koşulların ruhu olduğu gibi ezilen yaratıkların iniltisi, kalbsiz bir dünyanın duygusudur. İnsanların afyonudur.
Sayfa 44 - Bilim Yayınları, Marx
İnsanlar, cennet vaadiyle daha fazla oyalanamaz. Artık bu dünyanın zevklerinden yararlanmayı kendi vazgeçilemez hakları olarak istiyorlar.
Sayfa 38 - Bilim Yayınları, Heinrich Heine
...bir düşünür, içinde bulunduğu çağda kendi durumunun, diğer bir deyişle, ona baskı yapan toplumsal güçlerin belirli bir bileşiminin ürünüdür.
Sayfa 27 - Bilim Yayınları
Bilinçli düşünceden, teoriden önce pratik gelir.
Sayfa 17 - Bilim Yayınları
..idealizm tüm olayları bir çeşit Tanrı’yla ya da evrensel ruhla ilişkilendirmek ve insan yaşamının amacını öbür dünyaya bağlı göstermek anlamına geldiği gibi, maddecilikte oluşan herşeyin çevremizdeki doğal ve toplumsal dünyadaki gerçek olaylar ve süreçlerle açıklanması ve insanların istediklerini ve gereksinmelerini karşılayabilmek için gerekli nesnelerin bilgisini ve onlara egemen olmanın yollarını arama çabası anlamına gelir.
Sayfa 48Kitabı okudu
Birkaç yıl önce Harvard Üniversitesi, Felsefe bölümünden Prof. Hocking’in yönettiği ve John D. Rockefeller Jr.’ın geniş ölçüde finanse ettiği laik bir komisyon, doğu dünyasındaki Hıristiyan misyoner çalışmalarını inceledikten sonra, özellikle Marks ve Lenin’in felsefelerinin göstetdiği maddeciliğin artan gücüyle savaşmak için Hıristiyanlığın Müslümanlık, Budizm ve diğer dinlerle işbirliği yapması gerektiğini ileri sürdü.
Sayfa 47Kitabı okudu
Kilise tarafından genellikle telkin edilen benzeri tavır nedeniyle işçiler ve çiftçiler daha iyi koşullar elde edebilmek için kendilerini sömürenlere karşı eyleme geçmemeye zorlanmıştır.
Alçakgönüllü ve sabırlı olursak Tanrı’nın bizi ödüllendireceği ve bizi sömürenlerin günahlarının hesabını cehennemde verecekleri söylenmiştir.
Sayfa 39Kitabı okudu
Günahkarların ve sömürenlerin yeryüzündeki kısa mutluluklarından dolayı acı çekecekleri ve burada acı çekmiş olanların orada ödüllendirileceği başka bir yaşam kesinlikle olmalıdır.
Sayfa 38Kitabı okudu
Kötü yaşam koşullarını değiştirmek yerine, dünyanın şiddetle eksikliğini duyduğu şeylerin cennette bulunduğuna inanıldı.
Sayfa 37Kitabı okudu
İnsanların bir Tanrı’ya inanmalarının bu inancı üstün tutmalarının nedenlerinden biri ölümsüzlük (ebedilik) isteğidir.
Sayfa 37Kitabı okudu
Bir idealist olmak, insanların değişen yazgılarının açıklanmasını Tanrı’nın isteğinde ya da bir Dünya Ruhu’nun ezeli düzeninde aramaya çalışmaktır.
Bir maddeci olmak ise insanların çevrelerindeki dünyayı tanıyarak daha iyi bir yaşam sağlayabilmeleri için, nesnelerin gerçek, somut koşullarını ve nedenlerini aramaktır.
Sayfa 37Kitabı okudu
Tüm felsefe tarihi içinde en temel soru, bir parçasını oluşturduğumuz çevremizdeki somut dünyanın mı, usun kaynaklarının mı, yoksa sonsuz ve kendiliğinden varolan düşünü veya ilkelerin katıksız mantıkla kurulu bir sisteminin mi nihai gerçek (tüm nesnelerin varlığının bağlı olduğu şey) olduğudur.
Sayfa 21Kitabı okudu
Hepimizin konuştuğu bir dil olduğu gibi; bir felsefesi de vardır. Pratik, bilinçli düşünce ve teoriden önce gelir.
Sayfa 18Kitabı okudu
İnsanlar makinelere egemen değil, onların kurbanıdır.
"Aramızda mülkiyet eşitsizliği vardır ve özgürlük varoldukça bu eşitsizlik varlığını sürdürecektir."
Özgürlük sadece bir sınıfın diğer bir sınıfı sömürme özgürlüğü idi. Bu bugünkü özgür kapitalist dünyanın özgürlüğüdür. Bir toplumda egemen olan ekonomik sınıf, o topmumun ideolojisini ve düşüncesini de biçimlendirdiği için, sömürücü olmayanlar içinde yaşadıkları özgürlüğün bu yüzünü çoğu kez gerçek önemiyle değerlendiremezler.