Din Eğitimi Bilimi kitaplarını, Din Eğitimi Bilimi sözleri ve alıntılarını, Din Eğitimi Bilimi yazarlarını, Din Eğitimi Bilimi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Müslümanlar Kur'an, Sünnet ve bunları anlama, ve uygulamaya yansıtma çabalarının oluşturduğu “Gelenek'ten kendi anladıklarına göre eğitim anlayış ve uygulamalarını belirlediklerinden dolayı farklı dönem ve yörelerde, hatta aynı zaman dilimi içinde yöreden yöreye az veya çok farklılaşan anlayış ve uygulamalar ortaya çıkabilmiş; dolayısıyla yapılan eğitim faaliyetleri farklı ürünler verebilmiştir, Emeviler dönemindeki eğitim anlayış ve uygulamalarıyla, Abbasiler, Osmanlılar dönemindekiler arasında farklılıklar bulunduğu gibi, aynı dönemdeki farklı bölgelerdekiler arasında da farklılık olabilmiştir.
Hz. Peygamber'in inşa ettiği İslamî eğitimin felsefesi ve ondan kaynaklanan temel eğitsel ilkelerinin, Müslümanların yaşadığı çağa taşınıp güncellenmesi, yani çağın ve yörenin şartlarına göre onların yeniden üretilmesi gerekmektedir. Bunu gerçekleştirmek de oldukça karmaşık ve çok yönlü çalışmaları, iş ve işlemleri gerektirmektedir. Müslümanların kültürel ve toplumsal şartlarının, imkânlarının ve ihtiyaçlarının birbirinden farklı olması, herkesin bu konuda aynı başarıyı yakalaması imkânını ortadan kaldırmaktadır. , Onun için, müteakip asırlardaki Müslümanların Hz. Peygamber'in (s) eğitime ilişkin söz, tutum, davranış ve uygulamalarını anlama, yorumlama ve onları kendi çağlarına taşıyıp uygulamaları, farklı farklı olmuştur.
Peygamber Efendimizin (s), uygulamaya koyduğu eğitim, kendisine kaynaklık eden ilahî mesaj itibariyle evrensel, öte yandan tarihin belli bir döneminde, belli bir coğrafyada var olan sosyo-kültürel ortamda vücut bulmuş olması nedeniyle, sözü edilen evrensel öze ister istemez eklemlenen mahallî ve dönemsel özelliklere sahiptir. Evrensel özü, bütün zaman ve mekanlar için geçerli hakikatleri içermesi nedeniyle hep kalıcı olduğu halde, mahallî ve dönemsel özellikleri bakımından hep değişime açıktır. Bu eğitim modelinin özünü oluşturan evrensel kalıcı unsurlar, İslâmî dünya görüşünü temsil etmektedir.
Hz. Peygamberin ilk iş olarak herkese açık bir mescid yaptırmasının en önemli sebeplerinden biri, eğitim-öğretim faaliyetini daha verimli biçimde yürütmekti. Hamidullah, bu mescidi, "cami-okul" diye nitelendiriyor Kendini tamamen ilme verenler için de mescidin bir kenarında Suffa diye özel bir eğitim mekanı oluşturdu (Hamidullah'a göre Suffa, "İlk İslâmî Üniversite"dir.)
İslâm'ın istediği şey, insanın, aklını çalıştırarak hür iradesiyle, kendi içtenlikli kararı olarak imanı tercih etmesidir (2/Bakara:256,; 18/Kehf: 29.) Tebliğ ise, bu yolda ona yardımcı olmak, yolundaki engelleri aşmasında elinden tutmaktır.
"Ey Muhammed! İnanmıyorlar diye kendini neredeyse mahvedeceksin." (Şuara: 3. Ayrıca bk. Kehf: 6.) Hz. Peygamber'in (s) bu durumunun, inanmayanları imana zorlanmasına sebep olmaması için Allah onu bu noktada uyarıyor: "Biz seni, onlara koruyucu-bekçi olarak göndermedik; sana düşen, sadece tebliğdir.” (Şûra: 48.) “Hatırlat, uyar! Zira sen, sadece hatırlatıp uyaransın; onlara zor kullanacak değilsin." (Gaşiye: 21-2) "Dinde hiçbir zorlama yoktur." (2/Bakara: 256.) Bu durumda Peygamber'in (s) yapacağı iş, eğitim-öğretim faaliyetini en uygun biçimde yürüterek insanlara ulaşmak, onlarla iletişim sağlamaktır.