Modernleşme döneminde Müslüman aydınlar bir taraftan çizgisel-doğrusal ilerleme düşüncesini benimseyip İslamın terakkiye mani olmadığını ispat etmek için didinirken diğer taraftan da paradoksal olarak kaynaklara ve asr-ı saadete, yani geriye dönüşü, ideal dönem olarak İslamın ilk devirlerine yönelmeyi teklif ediyorlar. Kaynaklara dönüş hareketinin, ilmi tefsir ve yeni hadis anlayışının usul ve mantık açısından tıkandığı temel nokta da burasıdır.