Din, Siyaset ve Kadın İran Devrimi
Serpil Sancar ÜşürDin, Siyaset ve Kadın İran Devrimi Sözleri ve Alıntıları
Din, Siyaset ve Kadın İran Devrimi sözleri ve alıntılarını, Din, Siyaset ve Kadın İran Devrimi kitap alıntılarını, Din, Siyaset ve Kadın İran Devrimi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ilımlı İslam, siyasal tercihlerini dini değerlerle meşrulaştıran; dindar vatandaş taleplerini temsil ettiğini ve onlara meşruiyet tanıdığını açıklayan bir siyasal hareket ve dünya görüşü olmakla birlikte çok partili ve laik bir siyasal sistemde mevcut siyasal aktörlerden biri olmayı kabul ettiği için Türkiye'de ve dünyada "ehven-i şer" olarak kabul gördü. AKP, Cumhuriyet rejiminin otoriter, dindar kesimleri dışlayıcı ve yasaklayıcı olduğunu iddia ettiği laiklik politikalarını, özellikle de ordu darbelerine dayanan "askeri vesayetçi" siyaseti eleştirerek toplumsal muhalefetin önemli bir kısmının desteğini kazandı. MSP/RP çizgisindeki "geleneksel İslamcılık" yandaşlarını pasifize ederek, sağ liberallerin ve merkez sağ seçmenlerin -hatta bazı sol kesimlerin de- siyasal desteğiyle 2002 seçimlerini kazandı.
Sayfa 11
Laiklik, şeriatın hukuk alanından tamamen dışlanması; reformcu İslam, şeriatın Batı kültürü ile bağdaştırılması anlamına geiirken, İslamcılık, şeriat'ın sadece hukukun değil, devletin ve toplumsal yaşamın temeli haline getirilmesidir. Böylece şeriat bir hukuk sistemi olmaktan çıkmakta ve bir ideolojiye, bir siyasal doktrine dönüşmektedir.
Sayfa 30
AKP ve Kadın
AKP'nin kadın hakları söylemi öte yandan "aile değerlerinin korunması" politikalarının içine gömüldü; geriye sadece aile içi şiddeti önleme politikaları kaldı. AKP'nin aileyi koruma politikası ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kadınlara sağladığı evlilik danışmanlık eğitimleri ve sosyal yardımlar içinde şekillendi.
Sayfa 16
Türkiye'de din-devlet ilişkilerindeki yeni model AKP hükümetleri döneminde adım adım değişerek yeniden şekillendi. 2002'den sonraki yıllarda AKP'nin üst üste gelen seçim zaferleriyle pekişen hükümetler döneminde siyasal İslam'ın Türkiye'de yarattığı radikal ya da geleneksel İslamcı örgütler, AKP'nin oluşturduğu geniş siyasal yelpaze içinde emildi; AKP'nin temsil ettiği "Ilımlı İslam" tarafından soğuruldu. 1990lı yıllarda Kürt silahlı ayaklanmasını yürüten PKK'ye karşı kur(dur)ulan Hizbullah gibi İslamcı şiddet örgütleri de devlet tarafından gizli savaş silahı olarak kullanıldı; sonra da hızla tasfiye edildi. 2000li yıllar, AKP'nin bu "ılımlı İslam modeli"nin etrafında inşa ettiği hegemonyanın güçlenmesiyle geçti. Bu dönüşüm "Pasif Devrim" olarak da adlandırıldı.
Sayfa 14
Kısa zaman içinde İran'da siyasal rejim bir İslam diktatörlüğüne dönüştü. O günden bu güne İran'da, Türkiye'de ve Orta Doğu'da çok şeyler değişti. İran İslam Devrimi diye anılan değişim hem Orta Doğu'da hem de dünyada yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Özellikle Orta Doğu'da mevcut laik ama otoriter rejimlerin hızla aşınacağı, "İranlaşacağı" korkusu başladı ve bu rejimlerin yerlerine "siyasal İslam"ın iktidarları ele geçireceği öngörüsü güçlendi.
Sayfa 9
Kadın erkek bir olmazsa devrim olmaz. Olan yine kadınlara olacak...
Cinslerin tecriti çerçevesinde en önemli soru, neden tecrit ve cinsel denetimin kadının eve kapatılması, sosyal yaşantısının sınırlandırılması, örtünmesini gerektirdiğidir. Sınırlanan, denetlenen erkek ya da hem erkek hem kadın değildir de sadece kadındır?
kadının bir cinsel nesne olarak algılanması, kadın vücudunun sergilenmesinin sanat, ticaret, kitle iletişim, reklâmcılık vb. alanlarda vazgeçilmez hale gelmesi Batı uygarlığını tanımlayan bir nitelik olarak ileri sürülüyor.
Sayfa 176Kitabı okudu
Din adamlığının en üst düzeyi de ayetullah ve nihayet ayetullah-el Uzma makamları olarak belirlenmiştir.
Sayfa 116Kitabı okudu
1963 ayaklanmasının, 1979 Devrimi'nin bir önceki basamağı, bir anlamda provası olduğunu söylemek hiç abartı olmayacaktır. 1963 yazında İran'da yaşananlar çözümlendiğinde 1979 Devrimi'nin ipuçlarını bulmak oldukça kolaydır.
Sayfa 77Kitabı okudu
1953 sonrasında, 1960'lara giden yolda, Şah rejimine muhalefet edebilecek çapta güç sahibi tek bir kesim kalmıştı: Ulema. Şah'ın 1953-77 arasında siyasal muhalefete uyguladığı baskı politikası ulemanın etkin bir siyasal güç hâline gelmesine yol açan koşulları hazırladı. Artık din adamlarının gücü yavaş yavaş artıyor, 1979 Devrimi'nde din adamlarının oynayacağı rol giderek belirginleşiyordu. Din adamları Şah rejimine karşı verilecek mücadelede radikal muhalefetin en örgütlü ve güçlü kanadını oluşturacaktı.
Sayfa 73Kitabı okudu
Bu arada birçok kişi de içki veya esrar içmek, fahişelik yapmak veya zina gibi nedenlerle devrim mahkemeleri tarafından öldürülmüştü.
Sayfa 124Kitabı okudu
Cinslerin tecriti çerçevesinde en önemli soru, neden tecrit ve cinsel denetimin kadının eve kapatılması, sosyal yaşantısının sınırlandırılması, örtünmesini gerektirdiğidir. Sınırlanan, denetlenen erkek ya da hem erkek hem kadın değildir de sadece kadındır?
Sayfa 177Kitabı okudu
Kadının cinsel cazibesi ile toplumda yer sağlayabildiği bir uygarlık olan Batı, kadının kişiliğini, özgürlüğünü ve benliğini yok etmiştir. Cinslerin özdeşliğine ve özgürce bir arada olabilme serbestliğine dayanan Batı cinsel ahlak/kültür sistemi kadını cinselliğin, erkeklerin ve kapitalizmin kölesi haline dönüştürmüştür.
Sayfa 176Kitabı okudu
İslam doktrininin aile modeli, kadını aile içinde nafakası temin edilen (ekonomik olarak bağımlı), kendisi için değil, eş ve çocukların sevgi ve bakım gereksinimleri için var olan bir yaratık olarak tanımlıyor.
Sayfa 170Kitabı okudu