Güvene dayalı kabul edilen ve dış baskılarla desteklenen inanç, ona aksi yöndeki bilgi ve yaşam deneyimlerinin etkisiyle şimdi de eriyor, eskiden de eriyordu; insan çoğunlukla, daha çocukluğunda edindiği inancının sağlam biçimde devam ettiği algısıyla yaşar oysa onu çoktan yitirmiştir, hatta izi bile kalmamıştır.