Muhammed'den Reform Çağına

Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi (Cilt III)

Mircea Eliade

Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi (Cilt III) Gönderileri

Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi (Cilt III) kitaplarını, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi (Cilt III) sözleri ve alıntılarını, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi (Cilt III) yazarlarını, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi (Cilt III) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tüm "hayatta kalmış putperest gelenek" kategorilerini saymak boşuna bir çaba olur. Birkaç düşündürücü özel örneği hatırlatmak yeterli olacaktır; örneğin Oniki Gün boyunca (Noel ile Epifani yortusu arasında) Yunan köylerine musallat olan ve klasik antikçağın mitsel-ritüel Kentaur'lar senaryosunun bir uzantısını teşkil eden canavarlar:
REFORMLARDAN ÖNCE VE SONRA DİN, BÜYÜ VE HERMESÇl GELENEKLER
Hıristiyanlık Öncesi Dinsel Geleneklerin Varlığını Sürdürmesi- Birç�k. kez belirttiğimiz gibi, Avrupa halklarının Hıristiyanlaştınlması farklı etnik gele- nekleri silmeyi başaramadı. Hıristiyanlığın kabulü, "halk" kültürlerine, tanın veya hayvancılık kültürlerine özgü yaratıcılığı parlak bir biçimde yansıtan dinsel sembiyozlara ve bağdaştırmacılıklara yol açtı
Reklam
lslamın en çok tartışılan süfilerinden lranlı Ebü Yezid (Bayezid} Bistami (ö. 260/874) kitap yazmamıştır. Ama müritleri öğretisinin özünü öyküler ve özdeyişler biçiminde aktarmışlardır. Bistami, çok katı bir züht ve Allah'ın özüne yoğunlaşan bir tefekkür ile, ilk kez kendisinin formüle ettiği, benliğini "yok etme" noktasına ([enci) varmıştır; mistik deneyimlerini miraca ilişkin terimlerle ilk ifade eden de o olmuştur. "Halvete çekilmiş" ve aşığın, maşuğun ve aşkın bir olduğunu söylediği mutlak birlik alemine en azından bir an için de olsa ulaştığına inanmıştır. Bistami vecd hali içindeyken, sanki Allah'mış gibi konuşarak "teopatik deyişler" söylemiş- tir. '"
Zünnün'dan Tirınizi'ye Birkaç Sufi Mürşit
Zünnün Mısri (ö. 245/859) mistik deneyimlerini gizleme sanatını uyguluyordu. "Allah'ım! Sana herkesin içinde 'Rabbim' diyorum; ama yalnızken 'Habibimsin' sen benim!" Rivayete göre Zünnün Allah'ı sezgiyle kavrama bilgisi ("deneyimi") olan marifet ile mantık yoluyla elde edilen söylemsel bilginin, ilim'in karşıtlığını ilk dile getiren kişiydi. "Arif her geçen saat daha alçakgönüllü olur, çünkü her geçen saat onu Allah'a daha da yaklaştırır .
Her ne olursa olsun, mistik deneyimler ve teozofik irfani öğretiler ehl-i sünnet içinde kendilerine güçlükle yer bulabiliyordu. Müslümanlar Allah'la, manevi aşkın doğurduğu yakın bir ilişkiyi düşünemiyordu. Kendini Allah'a bırakmak, şeriata uy- mak ve Kuran'ın öğretilerini sünnetle tamamlamak ona yetiyordu. Kelam bilgilerine ve fıkıh konusundaki ustalıklarına güvenen ulema, kendilerini cemaatin yegane din- sel önderleri olarak kabul ediyorlardı.
Gerçekten de Şiiliğe özgü İslamın batıni boyutu sünnetle önce tasavvuf yoluyla özdeşleştirildi. lbn Haldun'a göre, "süfiler Şiiliğin kuramlarıyla doluydu." Aynı şe- kilde Şiiler de öğretilerini tasavvufun esin kaynağı ve çıkışı olarak kabul ediyorlar- dı.
Reklam
77 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.