Issız bir sokakta tek başına evine giden Mary, kendisini takip eden birinden kaçarken Antony ile çarpışır. Esas çocuğun elindeki şarap şişeleri bertaraf olurken, yere düşen genç kıza elini uzatır. Mary' nin normalde tercih etmediği bu yoldan geçişi Antony ile tanışmasına sebep olmuştur. Gel zaman git zaman bu tesadüf, arkadaşlığa dönüşmüş, sonrasında aralarındaki aşkı filizlendirmiştir. Aşklarına şahit olan Coleman, eşini kaybedişinin acıklı olayını anlatıp Mary ve Antony için tavsiyelerde bulunmuş, bunun üzerine ölen eşiyle birlikte içmek için ayırdığı şarabı bizim aşıklara hediye etmiştir.
Sonra ne mi oldu? Bizim aşıklar muhteşem bir törenle evlendi. Coleman ise bu dünyaya gözlerini kapadı. Ve taze evlilere vasiyetiyle tüm mal varlığını bıraktı.
Harika bir derleme ile geldim. İçinde "on yazarın" kalemi var. Ben mutlu sonla biten, favori öykümü buraya bırakıyorum. İçinde birbirinden güzel, teması şarap olan öyküler mevcut.
Neden şarap? Bende sorgulamadım değil. Aşkla paralel olduğu için sanırım. Antony Ve Mary aşkını çok sevdim. Kesin sonunda birşey olacak diye beklerken mutlu bitti neyse ki :)
Kitapta önemli isimlerin sözleri de mevcut. Bu sözler, her bölüm için bir alıntı olarak bırakılmış ve her bölüm kapağında, o öykünün yazarının ismi var. Ben çok sevdim her yazarın kendi öyküsü ayrı güzellikte.
Kısa ve tadında biten hikayeleri severseniz okumanızı tavsiye ediyorum.
"Yıllanmışlığın güzelliği dört şeyde kendini gösterir; yakmak için bekletilmiş odun, içmek için yıllanmış şarap, güvenmek için eski dostlar, okumak için de eski yazarlar en iyisidir."