Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ümmetin Uzun Soluklu Yürüyüşü

Direnişten Dirilişe

Abdullah Yıldız

Direnişten Dirilişe Gönderileri

Direnişten Dirilişe kitaplarını, Direnişten Dirilişe sözleri ve alıntılarını, Direnişten Dirilişe yazarlarını, Direnişten Dirilişe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sana ve beraberindeki askerlere, her durumda Allah'tan korkup sakınmanızı emrediyorum. Çünkü Allah'tan sakınmak, düşmana karşı direnmekten daha üstün ve savaşta yapılan hileden daha kuvvetlidir. Sana ve beraberindekilere, düşman karşısında gösterdiğiniz dikkatten daha fazla günahlarınız karşısında dikkatli olmayı emrediyorum.
Hz Ömer (r.a)Kitabı okudu
Diriliş, direnişle mümkündür, yani direniş, dirilişe zemin hazırlayan bir mekteptir; bir başka ifade ile direniş diriltir, dirilticidir, dirilişin hem kaynağı hem de göstergesidir.
Reklam
Seyyid Kutub
Eğer Allah kanunu ile mahkum edilmişsem ben Hakkın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkum olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem.
Şehid Ahmet Yasin'in duası
Allah'ım! Sana şikayette bulunuyorum... Sana şikayette bulunuyorum... Sana şikayette bulunuyorum... Gücümün azlığını, imkanımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı Sana şikayet ediyorum. Allah'ım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş ekinler aşkına Sana şikayette bulunuyorum... Gücümüz dağıldı, birliğimiz bozuldu, yollarımız ayrıldı. Halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düşmanı yenmedeki aczini Sana şikayet ediyoruz... Ey Rabb'imiz! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mümin kullarına yardım et...
Uğrunda can verdikleri düşünce şehitlerin kanları ile sulanarak süreklilik kazanır. Bu fedakar insanlar ölümü seçmekle kendilerinden sonra gelecek olanları güçlü ve devamlı bir etki altında bırakırlar. Buna göre şehitler; hayatı değiştirme ve yönlendirme konusunda aktif, sürükleyici ve etkin birer unsur olmakta devam ederler ki, hayatta olmalarının başta gelen niteliği budur.
Allah yolunda şehit olan aziz ölüler, onurlu ve tertemiz ölüler, gerçekte ölü değildirler, aksine diridirler. Bu yüzden onları ölü sanmak, onlardan ölüler diye söz etmek caiz değildir. Onlar bizzat Allah'ın şahitliği ile canlıdırlar ve kesin olarak yaşamaktadırlar; ama hayatlarının, diriliklerinin mahiyeti, sınırlı ve yetersiz insan idrakinin ötesinde ve üzerindedir.
Reklam
Bilinmelidir ki, Kur'anın emir ve talimatları doğrultusunda "Ben rahmet Peygamberiyim: Ben harb Peygamberiyim" buyuran Rasulullah'ın, hem tebliğ sahasında hem de savaş meydanlarında sergilediği en güzel örneklik, davet ve cihat ruhu, yüzyıllar boyu Müslümanları tarihin aktif özneleri haline getiren ve İslamın izzetini ayakta tutan en önemli ve en dinamik unsur olmuştur.
Cihad; Hayatın gayesi olarak Allaha kulluk etmek, Allah ve Resulünün koyduğu ölçülerin fert ve toplum hayatına egemen olması için çalışmaktan İslamı tebliğe, İslam ülkesini ve müslümanları her türlü tehlike ve saldırılara karşı savunmaya ve bu konuda gerektiğinde savaşmaya kadar kapsamlı bir anlam taşımakta; kalp, dil, el ve silah gibi beşeri aksiyonun ortaya konulduğu her vasıta ile yapılabilmektedir.
Allaha gerçekten iman edip ölümden korkmayan ve nasıl olsa Rabbine kavuşup ahiret gününde O'na hesap vereceğine yakinen inanan ve Allah'ı sıkça zikredip O'nu hiç unutmayan müminler, Allah Rasulü'nün bir cihad Peygamberi olarak en güzel direniş modeli olduğunun da şuurundadırlar.
Müslümanlar, modern sömürgeciliğe ve onun fiili istilalarına karşı dirençleri kırılarak ehlilleştirilerek ve uysallaştırılmak isteniyor. Özellikle cihad terimini şer kavramlar listesinin ilk başına alarak onu terörle özdeşleştirmek isteyen küresel emperyalizm, Müslümanların her türlü direnişlerini ve en haklı savunma savaşlarını islami terör diye damgalamak suretiyle onları pasif hale getirmeyi, edilgen bireylere ve uysal kalabalıklara dönüştürmeyi hedefliyor.
Reklam
Küresel değerlerle çatışmayan yani Amerikan/Batı tipi yaşam tarzı ile uyumlu, siyasal, ekonomik, sosyal bütün iddialarından soyutlanmış, sadece vicdanlara, Camilere hitap eden bir ılımlı İslam (moda tabirle light) üretmek. Bir başka ifade ile İslamı protestanlaştırmak. İşte yeni proje budur.
ABD merkezli küreselleşme her şeyin batılı hayat tarzı ekseninde tek tipleştirilmesini hedefliyor. İnsan hakları, demokrasi, özgürlük gibi kavramlar sadece bir meşrulaştırma aracı yani işin reklam kısmı; farklı olana karşı kullanılan bir silah.
Yurtları işgal edilen, katliama ve işkenceye uğrayan Filistinliler mağdur değil saldırgan, katil İsrail ise savunma hakkını kullanan devlet olarak lanse ediliyor.
Türkiye'de de tehdit algılaması ve stratejik konsep değişmiş, irtica PKK'dan daha tehlikeli hale gelmişti. Yani, İslamın kurumsal alanlardan tasfiyesini hedef alan 28 şubat süreci, aslında 11 Eylül sürecinin yerel provası ya da pilot uygulamasından ibaretti. Moda haline gelen ifadesiyle, 11 Eylül 2001, küresel 28 şubat.
Bazı batılı ideologlar, artık Müslüman savaşlar çağına girildiğini söylüyorlardı. Bu, Müslümanların hem rakip güçler eliyle yok edilmesini, hem de birbirleriyle savaştırılarak tüketilmesini ifade ediyordu. İşte 11 Eylül bu sürece yeni bir ivme kazandırdı.
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.