Yazarın her romanı, benim boğazımda bir düğüm bıraktı.
Son romanı olan "Dişi Kurdun Rüyaları" ise beni en çok etkileyen kitabıydı. Bu yüzden ben de bir inceleme yazmak istiyorum.
Bir kurt, bir papaz öğrencisi ve Kırgız çobanlar. Birbirinden bagımsız ama birbirine tamamen bağlı hayatlar. Bu dünyada gerçekten tek zararlı varlık insanlardır. Akıl sahibi olduğumuz icin kendimizde, diğer varlıklara istediğimizi yapma hakkı buluyoruz. Bu düşüncemi pekiştiren bir romandı..
Aytmatov, insanların kendi çıkarları için doğayı nasıl katlettiklerini, hayvanlara, doğaya ve kendilerine göre zayıf gördükleri insanlara nasıl zalimce, saygısızca davrandıklarını anlatmış. Yıllar önce bizi mahvedecek bir sorundan bahsetmiş, günümüzde de insanlar doğal dengeyi bozmaya, hayvanların yaşam alanlarını katletmeye devam ediyor malesef.
Aytmatov ilahi kudretten sık sık bahsediyor; Tanrı'nın, dünyanın kaderini tayin etme özgürlüğünü insana verdiğini, İnsanların, tüm davranışlarının ve düşüncelerinin tek sorumlusunun yine kendileri olduğunu çok çarpıcı olaylar örgüsü ile anlatıyor. İlâhi adaleti, iyi-kötü ayrımını, kaderi sorguluyor. Beni en etkileyen kitabı budur, çok ama çok sevdim. Hala okumayan varsa kesinlikle okuyacakları ilk kitabın bu olmasını tavsiye ediyorum.
Dikkat spoiler~
~
~
İçime bir nebze su serpen tek şey Bazarbayın ölmesiydi ama onu Akbar'ın öldürmesini dilerdim