Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Diyalog Birlikte Düşünmek

David Bohm

Diyalog Birlikte Düşünmek Gönderileri

Diyalog Birlikte Düşünmek kitaplarını, Diyalog Birlikte Düşünmek sözleri ve alıntılarını, Diyalog Birlikte Düşünmek yazarlarını, Diyalog Birlikte Düşünmek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
. Modeller oluşturduğumuzu bilmeli ve bunların nihai gerçekliğin modelleri değil, öneriler olduğunun farkına varmalıyız. Onlar zihnin dansının bir parçasıdır. Aslında hiçbir şeyin modeli değiller. Daha ziyade, eğer bu dansı bu şekilde gerçekleştirirsek, genel sonucun daha uyumlu olacağını, statik bir şeyin doğasında değil, daha ziyade yaratıcı bir hareketin doğasında olacağını öne sürüyoruz. . . .
Görünürdeki maddeselliğine ve dar boyutuna karşın evren, kendi içinde ve dışında var olmayıp, daha geniş ve daha tanımlanamaz bir şeyin üvey çocuğudur. Daha da ötesi evren, bu daha geniş bir şeyin başlıca ürünü değildir, o yalnızca gelip geçen bir gölge, daha büyük bir tablodaki yer olan bir hıçkırıktır yalnızca.
Reklam
"Diyalog, düşünme sürecinin tamamını incelemeyi ve onu tamamen değiştirmeyi hedefler. Biz aslında düşünme sürecine fazla önem göstermiyoruz. Düşüncelerin içeriğiyle ilgiliyiz, süreciyle değil. Düşünme neden bu denli özen istemektedir? Aslına bakarsanız her şey özen ister. Eğer makineleri özensiz kullanırsak, bozulurlar. Düşüncelerimizde böyledirler, özen göstermezsek, yanlış yola sapacaklardır."
kişinin kendi kendisiyle konuşmasının psikolojideki yeri
"Diyalog bir çok kişiyle yapılabilir; sadece iki kişi arasında olmak zorunda değildir. Hatta eğer diyalog ruhu mevcut ise, insan kendiyle de bir diyalog duygusuna sahip olabilir. Kelimenin kökünün resmettiği şey; bizim içimizde, bizim vasıtamızla ve bizim aramızda oluşan bir anlam akışıdır."
Sayfa 36 - Diyalog, Yunanca 'dialogos' kökünden gelmektedir. 'Logos' söz anlamına gelir; bu bağlamda bunu 'sözün anlamı' olarak da düşünebiliriz. 'Dia' ise 'iki' değil; 'aracılığıyla' manasındadır.Kitabı okudu
Bilimsel ve teknik düşünce, asli düşüncenin çağdaş varyantlarıdır.
"Zıt değerler arasında çıkan bu ihtilaf aslında diyaloğun kalbini oluşturur çünkü katılımcıların, kendi kişisel önkabullerine ve grup içinde aktif olan genel önkabullere dikkat etmelerini sağlamaktadır."
Reklam
"Hakikatte yer alabilmek için onun içindeki yerimizi görmemiz gerekir. Bizim dışımızda 'iyi' ya da 'kötü adamlar' yoktur. Modern toplumun bireyleri olarak, bugün var olan ne varsa onun ortaya çıkmasında, değer verdiğimiz ve nefret ettiğimiz ne varsa onları meydana getiren sebeplerin oluşmasında hepimizin payı var."
"İçinde bulunduğumuz sistemlerin bugünkü şartlarında, eşsiz bir güzellik olduğu kadar kaçınılmaz bir acı, koşulsuz bir sevgi olduğu kadar çok büyük bir öfke de bulunmaktadır."
"Eğer insanı benim 'Sen'im olarak görürsem... o şeyler içinde bir şey veya şeylerden oluşuyor olmaz... Böylece insanoğlu diğer 'o'larla çevrelenmiş bir 'o' olmaz, bunun yerine yanında kimse olmadan kendi başına bir bütündür, o artık Sen'dir ve gökleri doldurur."
"Bütün bizi aşıyor. Düşünmenin bütünü kavrayabilmesine imkan yok, çünkü düşünce soyutlar; sınırlar ve tanımlar."
Reklam
"Bütün fikirler ahenkli bir bütünlük oluşturmadığı sürece hakikate ulaşamayız!"
Bohm, Einstein ve Bohr hakkında dokunaklı bir hikaye anlatır: Bu iki adam eskiden çok yakın arkadaşlarmış fakat sonraki yıllarda birbirleriyle hiç konuşamamışlar, "çünkü konuşacak birşeyleri kalmamış. Hiçbir şey paylaşamıyorlardı çünkü her ikisi de kendi fikrinin doğru olduğunu düşünüyordu." Böyle iki zeki insanın bile yakalandığı bir tuzağa düşmeyeceğimizden hangimiz emin olabiliriz ki?
Bir çocuğun dediği gibi: "İnsanlar kimsenin gitmek istemediği bir yere doğru daha hızlı koşmanın peşindeler."
Kendi fikirlerimizi savunmaya, bizim düşüncelerimize uyan fikirlerle hemfikir olmaya, uymayanlarla anlaşmamaya o kadar meyilliyiz ki; değişik fikirleri dinlemeye katlanmak bile imkansız hale gelmekte. "Genellikle diyaloğa giren şey" der Bohm, "önkabul ve fikir sahibi olmak ve onları savunmaktır." Bizim biyolojik yapımızdaki savunma mekanizmasına yerleşen bu müdafaa ve yargılama eğilimi, ahenksizliğin (etkisizliğin) de kaynağıdır.
"Ortak anlamlar toplumu bir arada tutan güçlü bir çimento gibidir, günümüz toplumunun çok düşük kalitede bir çimentoya sahip olduğunu söyleyebilirsiniz."
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.