İnsanlık olarak varoluş gayemizi hatırlamakta güçlük çektiğimiz bu zor günlerde Diyanet Dergisinin bu sayısında ‘Varoluşun Gayesi’ temasını tercih etmesi bence çok büyük öneme sahip. Dünya hayatının içerisinde kendimizi bazen öyle kaybediyoruz ki neden varolduğumuzu hatırlamakta adeta güçlük çekiyoruz.
Okuduğum bu derginin bana kazandırdığı en önemli şeylerden biri elbette yaşam gayemi yeniden bana düşündürmesi ve içindeki birbirinde değerli yazılarla varlık dünyamı yeniden inşa etmeme yardım etmesi oldu. Bu anlamda herkese mutlaka dergiyi okumalarını tavsiye ederim.
Benim için bu sayıda önemli olan şeylerden biri de Merhum Şaban Teoman Duralı hocayı tanımama vesile olması. Ülkemizin öz evlatlarından ve İslam Düşüncesi konusunda önemli isimlerinden biri olan Duralı hocayı daha önce tanımamış olmak açıkçası beni biraz da mahcup etti.
Dergide yine Merhum Mehmet Akif’e ayrılan kısımda Akif’in şiirlerinden batının tek dişi kalmış canavar olduğu, batıdan alınabilecek tek şeyin ilim kanadında bulunduğu ve diğer bütün melekelerinin adeta çürümüş olduğu, kendi özümüzle medeniyetimizle bağ kurarak yeniden ayağa kalkmamız ve insanlığa yeniden güzel günler yaşatmamız gerektiğini bizlere aktaran kısımların yazıda olması, beni hem edebi anlamda mutlu etti, hem de düşünsel anlamda zihnimi canlandırdı.
Diyanet dergisinin toplumun kültürüne, gönül ve fikir dünyasına katacağı çok şey olduğuna inanıyorum. Takip etmenizi tavsiye ederim