Ezan; kapıda bekleyen, yırtık giysili bir dilenciydi.
Ezan; ahşap bir yalı kapısının ansızın o dilencinin yüzüne kapanmasıydı.
Kimsenin aslını bilmediği, doğrusunu tutturamadığı bir şarkının hep yanlış söylenişi, söyleneceğiydi. Sözcükleri kestirilemeyene, ölüme bir çağrıydı.