Dizboyu Papatyalar
Tomris UyarDizboyu Papatyalar Gönderileri
Dizboyu Papatyalar kitaplarını, Dizboyu Papatyalar sözleri ve alıntılarını, Dizboyu Papatyalar yazarlarını, Dizboyu Papatyalar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Hakların En Güzeli
Bir daha sen bir yana koy, kimse bakmadı gözlerimin içine... Ya korktular, ya sevmediklerinden. Kimse mecbur değil ya...
Sayfa 12
Emekli Albay Halit Akçam'ın İki Günü
Bir sabah da kendini gazetede kendi ölüm ilânını ararken yakaladı.
Sayfa 23
Ezan; kapıda bekleyen, yırtık giysili bir dilenciydi.
Ezan; ahşap bir yalı kapısının ansızın o dilencinin yüzüne kapanmasıydı.
Kimsenin aslını bilmediği, doğrusunu tutturamadığı bir şarkının hep yanlış söylenişi, söyleneceğiydi. Sözcükleri kestirilemeyene, ölüme bir çağrıydı.
'İnsan hangi yaşında severse sevsin liseli oluveriyor'
İnsan hangi yaşında severse sevsin liseli oluveriyor.
Sayfa 28Kitabı okudu
Evet yoktu ana baba. Bizim köylük yerlerde ana baba dayanmaz pek. Genç kızken dökülür dişleri anaların. Bir de bakarsın ihtiyarlamışlar, ölüp gitmişler. Toprağın olmuşlar. Yani yoksulluk anlatılmaz be ablam. Yoksulluk yaşanır anca. Gerisi puştluktur Yani anlatıp. Kanına ekmek banıp o ekmekle semirmektir. Övünmek gibi bir şeydir anladın mı? Ayıptır.
Canım bırak oynasın çocuk, ırgalama. Güzel oğlan doğurmuşsun eline sağlık. Bırak vursun topa gönlünce. Koşuştursun. Yıkarız yüzünü demli çayın suyuylan, bol bol su içiririz. Bir şey olmaz kulak asma sen. Ferah tut içini. Çök şöyle bir köşeye.
Sayfa 7Kitabı okudu
Ama içim daraldı ablam. Kavak dalı gibi kurudu kaldı susuzluktan. Bir kova su dökecek yok.
Kimsenin aslını bilmediği doğrusunu tutturamadığı bir şarkının hep yanlış söylenişi, söyleneceğiydi.
Yırtına bozula düzelecek bu dünya ama biz yetişemeyeceğiz nasılsa.
"Azala azala yaşadığımız şu dünyada,
bir şeyler güzel kalsın.
Gülümseyen yüzün gibi.."
Tek canlılar, akvaryumun uğultusu içinde dönüp duran kırmızı balıklardı. Feride Hanım, onların yaşamaya ve dövüşmeye olan sıla özlemlerini gidermek için yosunları andıran plastik otlar, plastik bir dalgıç, plastik bir su değirmeni koymuştu akvaryuma. Bir yitiği daha göze alamazdı artık. Bunlar elinin altındaydılar hiç değilse, bir yere gidemezlerdi.
Sayfa 51Kitabı okudu