Ali Demirsoy'un özgeçmişine baktığınızda böylesine bir bilim insanının yaptıkları ile gurur duyuyorsunuz. Lakin son 20 yılda ülkenin siyasi atmosferi insanları, inançları ve düşüncelerinden dolayı ayrıştırıp kutuplaştırdığı için Ali hocanın bilgi ve birikiminden de gerektiği gibi faydalanamadık.
Pandemi sonrası eğitim, sosyoloji ve politika gibi alanlarda eleştirel yazılarını yoğunlaştırdı. İşte bu kitabında da insanoğlunun cehaletinden, cehalet dolayısıyla sığındığı dogmalardan bahsediyor. Türk toplumuna ayna tutuyor. Tabi Ali hoca kemalist ve laik bakış açısıyla olması gereken ideal toplumu anlatıyor. Nerede yanlışlar yapıyoruz, bunları tarihi süreçlerine değinerek açıklıyor. Başka ülkelerde yaşadığı süreçte edindiği izlenimleri Türkiye ile karşılaştırarak dünü, bugünü ve yarını mukayese ediyor. Bir aydın hassasiyetiyle ülkenin geldiği içler acısı duruma sitem ediyor.